Solunum sistemini etkileyen hastalıklar nelerdir? Solunum sistemi hastalıklarının belirtileri, Solunum sistemi hastalıklarının özellikleri, Solunum sistemi hastalıklarının tedavi yolları, Solunum sistemi hastalıkları hakkında bilgi.
Solunum Sistemi; burundan, ağızdan başlar, soluk borusu ile devam edip akciğerlerde sona erer. Bütün bu organların çeşitli bozuklukları, mikroplu hastalıkları vardır ki başlıcaları nezle, sinüzit, zatülcenp, zatürreedir.
Bunların dışında kalan solunum sistemi hastalıklarını burada kısaca gözden geçirelim:
LARENJİT — Soluk borusunun başlangıç kısmı olan gırtlağın (larenksin) iltihabıdır, çoğunlukla üst solunum yollarındaki nezle, anjin gibi mikroplu hastalıkların gırtlağa atlamasıyla olur. Ayrıca, sesin düzensiz kullanılması (çok bağırmak, aşırı şarkı söylemek, konuşmak gibi), sigara ve alkolün fazla içilmesi, bazı tahriş edici dumanların etkisinde kalmakla da larenjit olabilir.
Ses kısıklığı, başlıca belirtisidir. Gırtlakta kuruluk, yakıcı bir his vardır.
Tedavi için konuşmaktan sakınmak, soğuk tatbik etmek, buğular kullanmak, nemli, ılık bir oda havasında istirahat etmek gerekir. Ateşli hallerde antibiyotik ilâçlar ve vitaminler kullanılır. Süreğen (müzmin) hale gelmemesi için üst solunum yollarındaki sinüzit, bademcik iltihabı, diş etleri iltihabı gibi hastalıklar tedavi edilmeli, tütünden, alkolden sakınılmalıdır.
KONJESYON —- Akciğer damarlarının kanla dolmasıdır. İki şekli vardır:
1. — Aktif konjesyon: Akciğer damarlarının basit ve hafif bir şekilde kanla dolgun hale gelmesidir. Çok şiddetli beden hareketleri, spor, ateşli hastalıklar, şok, zehirlenmeler, tahriş edici gazların solukla alınması, çarpmalar, yaralanmalar, alerji, damar ve kan hastalıkları sonucu görülebilir.
Hafif şekillerinde pek belirti vermez. Geniş bir alanda konjesyon varsa solunumda güçlük olur, hasta öksürür. Şiddetli hallerde köpüklü, kanlı balgam gelir. Hafif vakalarda tedaviye lüzum olmaz. Bazı hallerde 250-500 cm3 kan almak faydalıdır.
2. — Pasif Konjesyon: Akciğer damarlarında devamlı olarak kan toplanması halidir. Sebepleri pek çoktur. Bazı kalp ve akciğer hastalıklarında kanın akciğerlerden akışına engel olan mekanik bozukluklar ortaya çıkabilir. Önemli sebeplerden biri de tifo, felç, kırıklar gibi birçok hastalıklar sonucu uzun zaman yatakta yatmak zorunda kalınmasıdır. Bu gibi hallerde akciğerlerin alt kısımlarında kan durgunluğu (hipostaz) olur.
AKCİĞER ÖDEMİ — Akciğerin kılcal damarlarından, keseciklere, akciğer dokusuna, bronşlara ani veya yavaş yavaş kan suyunun sızmasıyla meydana gelir. Hafif şekilleri olduğu gibi, daha başlangıçta boğulma ile ölüme götüren ağır şekilleri de vardır.
İnsan suda nasıl boğulursa akciğer ödeminde de aynı hal olur. Yalnız, bir fark vardır: Akciğere su dışarıdan değil, insanın kendi kanından dolar.
Bazı ateşli hastalıklar esnasında, alkol, uyku ilaçları, iyot, morfin, boğucu gaz zehirlenmelerinde akciğer ödemi olabilir. Kalbin çeşitli hastalıkları, yüksek tansiyon, üremi, şok da ödem yapar. Bu hastalık, duruma, belirtilerin şiddetine göre, ciddi bir tıbbi tedaviyi gerektirir.
BRONŞEKTAZİ — Bronşların genişlemesiyle, iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Akciğer tüberkülozu, zatürree, akciğer absesi, tümörler sonucu başlayabildiği gibi daha önce bir rahatsızlık geçirmemiş olanlarda da görülebilir.
Başlıca belirtisi balgamlı öksürüktür. Çoğunlukla balgam pek boldur. Uzun zamandan beri devam edun vakalarda fena bir koku vardır. Bu koku hastanın kendisini de çok rahatsız eder. Ağızdan kan geldiği (hemoptizi) olur. Yorgunluk hali, zayıflama, arada sırada ateş görülür.
Tedavide, hasta akciğer kısmının ameliyatla çıkarılması başarılı sonuçlar verir. Ameliyat imkânı olmayan durumlarda hastalığın gidişine ve belirtilerine göre tedavi yapılır.
AKCİĞER KANAMASI — Akciğer dokusunda yırtılan bir damardan keseciklere, bronşlara akan kan ya açık kırmızı saf kan halinde, ya balgamla karışık, ya da, içeride biraz kalmışsa, koyu esmer, siyah bir renkte ağızdan gelir. Gelen kan 4 cm3′ten azsa «hemoptizi», çoksa «hemoraji» denir.
Akciğerlerde kanama, çoğunlukla, tüberkülozdan, bronşektaziden ileri gelir. Başka birçok akciğer hastalıkları da kanama yapabilir. Ayrıca, kadınların «aybaşı» zamanında, çok yüksek tansiyonlularda, boğmacada, lösemi gibi kan hastalıklarında da akciğerlerin sarsılmasıyla kanamalar olabilir.
AKCİĞER APSESİ — Akciğer dokusunda çoğunlukla boşluklar yaparak cerahatlanmalara yol açan bir hastalıktır. Stafilokok, streptokok, pnömokok, kolon basilleri vs. gibi çeşitli mikroplardan ileri gelir.
Bademcik ve karın ameliyatları sonucu, akciğerin çeşitli iltihapları, urlar, yaralanmalar da apseye yol açabilir.
Hasta bol miktarda cerahatli balgam çıkarır. Cerahat, çoğunlukla, fena kokuludur. Öksürük, ateş vardır, nefes alma ağrılıdır. Ağızdan arada sırada kan gelebilir. Titreme, terleme, kilo kaybı ve halsizlik görülür.
Tedavide antibiyotiklerle çok iyi sonuçlar alınır. Bazen de apsenin akıtılması, bir akciğer lobunun çıkarılması (lobektomi), bir akciğerin tamamiyle alınması (pnömektomi), göğüs boşluğuna hava vererek akciğerin söndürülmesi (pnömotoraks) gibi cerrahi müdahaleler gerekir.