Akupunktur; Acus (iğne) punctura (batırma) kelimelerinden meydana gelmiştir. Akupunktur; Çin’de çok eskilerden beri uygulanan, oradan dünyaya yayılan, vücudun belli noktalarına altın iğneler batırma biçiminde yapılan bir sağaltım, iğne ile sağaltım tedavisidir. Diğer bir ifade ile Akupunktur, iğne batırmak suretiyle yapılan “uzak doğu” meşeli bir tedavi sanatıdır.
Akupunktur, eski Çin’de kullanılmakla birlikte günümüzde de yaygınlık kazanan bir tedavi yöntemidir. Mikropsuzlaştırılmış iğnelerin belli noktalara batırılmasıyla uygulanır. İÖ 2800’den beri Çin’de, 6. yüzyıldan beri Japonya’da uygulanmaktadır. 12. yüzyılda doğudan dönen papazlar bu yöntemi Avrupa’ya getirdiler.
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, akupunktur tedavisinin bilimsel temelleri olduğunu ve hormon hastalıklarından, bağışıklık sistemi hastalıklarına kadar hemen her hastalığın tedavisinde başarılı olduğunu göstermiştir.
Günümüzde dünyanın pek çok ülkesinde uzmanlarca migren, bronşit, astım gibi hastalıkların iyileştirilmesi kadar kötü alışkanlıkların (sigara, alkol) bırakılması için de uygulanmaktadır. Uzmanların “bir septomun (belirtinin) ortadan kaldırılması için ters bir uyarı oluşturmak için” yapıldığını söylediği tedavide kullanılan iğneler her ülkede değişir. Çin’de bakır iğneler, Japonya’da (her hastalık için ayrı olmak üzere) altın, platin, gümüş, krom vb maddelerden yapılan iğneler kullanılır. Akupunktur yapılacak noktalar 350’den çoktur. Çin’de “akupunktur” insan vücudundaki “aydınlık ve karanlık güçlerin (Yang ve Yin)” dengesini sağlamak için kullanıldığını ileri süren görüşün bilimsel açıklaması bugüne kadar yapılamamıştır.
İkinci Dünya Savaşı’nda atom bombasının kullanılışından sonra oluşan yaraların iyileştirilmesi için uygulanan Moksibustion da akupunktura benzer bir yöntemdir. Akupunktur noktalarında artemisia bitkisinin tozlarının yakılmasıyla uygulanır. Akupunktur noktalarına ısıtılmış iğnelerin batırılmasına ignipunktur denilir.
Akupunktur Tarihi ve Teorisi
2500 yıl öncesine kadar uzanan akupunktur tedavisinin merkezinin Çin olduğu söylenmektedir. Eski Çin felsefesine göre “alem” birbirine zıt iki “şey”den yapılmıştır. Alemin dengesi, bu iki zıtın, karşılıklı ve sürekli hareket içinde bulunmasıyla sağlanır. Bu iki zıt “şey”e Yin ve Yang denir. Mesela bu sızlar, az-bol, çürük-sağlam, soğuk-sıcak, boş-dolu, aç-tok, pozitif-negatif…. vb. Kararlı bir sistemde Yin-Yang dengededir. İnsan vücudunda da Yin ve Yang dengesi mevcuttur. Bu denge halinde insan sağlıklı ve sıhhatli olmaktadır. Yin ve Yang dengesinin bozulması ile hastalıklar ve ağrılar ortaya çıkmaktadır. Akupunktur tedavisinin temel prensibi bu dengeyi kurmaktır. İnsan vücudunda, akupunktur noktaları bulunmaktadır. Bu noktalar el ve ayak uçlarından, başa kadar bütün vücudu saran ve “meridyen” adını alan on iki çift çizgi ile birleştirilmiştir. Bu meridyenler üzerinde yaklaşık 365 civarında akupunktur noktası bulunmaktadır.
Akupunktur Kullanım Alanları
Almanya’da yapılan araştırmalar, akupunkturun gerginlik baş ağrıları ve migrenleri hafifletmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir.
NCCIH (National Center for Complementary and Integrative Health) aşağıdaki durumlarda yardım edebileceğini kanıtlamıştır;
– Bel ağrısı
– Boyun ağrısı
– Osteoartrit
– Diz ağrısı
– Baş ağrısı ve migren
2003 yılında, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), akupunkturun etkili olduğu kanıtlandığı bazı koşulları sıraladı. Bunlar şunları içerir;
– yüksek ve düşük tansiyon
– kemoterapinin neden olduğu bulantı ve kusma
– peptik ülser de dahil olmak üzere bazı mide – rahatsızlıkları
– dizanteri
– alerjik rinit
– yüz ağrısı
– sabah rahatsızlığı
– romatoid artrit
– burkulmalar
– tenisci dirseği
– siyatik
– diş ağrısı
– inme riskini azaltmak
Dünya Sağlık Örgütü’nün akupunkturun yardım edebileceğini ancak daha fazla delile ihtiyaç duyduğunu söylediği diğer koşullar;
– fibromiyalji
– nevralji
– ameliyat sonrası iyileşme
– madde, tütün ve alkol bağımlılığı
– omurga ağrısı
– Boyun Tutulması
– vasküler demans
– boğmaca
– Tourette sendromu
Dünya Sağlık Örgütü ayrıca bazı idrar yolu enfeksiyonları ve salgın hemorajik ateş de dahil olmak üzere birçok enfeksiyonun tedavisine yardımcı olabileceğini öne sürmektedir.