Aynı insanın aynı bulaşıcı hastalığa iki kez yakalanması pek ender görülen bir olaydır. Çünkü, bulaşıcı hastalıklar insan vücudunda mikropların yeni bir saldırısına karşı organizmayı koruyan çeşitli maddeler bırakır. İşte, aynı etkiyi doğuran aşılar da insanların hastalığa yakalanmadan yaşamasını sağlarlar.
Ecza laboratuvarları ve bazı ulusal sağlık kuruluşları bulaşıcı hastalıklara yol açan mikrop ve virüslere karşı her çeşit aşıyı hazırlamakla yükümlüdür. Çiçek, tifo, difteri, kolera, sıtma vb. hastalıklar insan sağlığı için çok zararlıdır: gerçekten de bu hastalıklar yakın zamanlara kadar kitle halinde ölümlere yol açıyordu.
Bir hastalığın aşısını hazırlamak için önce o hastalığa yol açan mikrobu ele geçirmek gerekir. Bu da ancak o mikrobu vücudunda taşıyan hastalar aracılığıyla sağlanabilir. Hastadan alınan mikrobun tamamıyla kapalı bir ortamda üretilmesiyle aynı türden bir yığın mikrop elde edilebilir. Isı, morötesi ışınlar ve bazı antiseptiklerle yapılan sterilizasyon, bakteri ya da virüslerin etkisini büyük ölçüde azaltır: bu işlemlerden geçen bakteriler canlıdır, etkindir, ama tehlikeli değildir. Bundan sonra, artık etkisi çok azalmış bir hastalık yaratmak ve böylece organizmayı her türlü hastalık saldırısına karşı hazırlıklı kılmak için bu mikrop ya da virüsleri sağlıklı bir organizmaya aşılamak yeterlidir.
Bazı aşıların etki süresi sınırlı olduğundan kişiyi düzenli aralıklarla yeniden aşılamak gerekir. Bir de karma aşılar vardır. Bir kerede yapılan bu aşılar aynı anda birçok hastalığa karşı bağışıklık kazandırır: Tetanos, tifo ve difteri aşıları böyledir.
Aşıların hazırlanması ecza laboratuvarları yönetmeliği İle belirlenmiştir. Aşıların ambalajları üzerinde formülleri ve son kullanma tarihleri yazılı olmalıdır.