Şehir lağımlarının sularında ya da fabrikaların boşalttığı kirli sularda sağlığa zararlı çeşitli maddeler bulunur. Bu suların akarsulara, hatta denize akıtılmadan önce, gerek insanların gerek balıkların zehirlenmesini önlemek için arıtılması ve zararsız hale getirilmesi gerekir.
Şehirlerdeki lağımlar, kullanılmış pis suları ırmaklara ve denizlere boşaltırlar. Eskiden pek büyük bir tehlike gözüyle bakılmayan bu akarsu ve deniz kirlenmesi, bugün lağım sularının, hem miktar olarak artması, hem de boşaltılan zararlı maddelere sağlık için çok tehlikeli olan sanayi artıklarının eklenmesi yüzünden çağdaş dünyanın en büyük sorunlarından biri haline geldi.
Böylelikle kirli suları çevremizdeki doğaya, akarsu ve denizlere boşaltmadan önce arıtmak zorunluğu doğdu. Bunun için günümüzde büyük kentlerin ve bazı fabrikaların yakınında arıtma istasyonları kurulmuştur. Bu arıtma istasyonlarında kirli sular önce süzülür ve iri kum taneleri, çeşitli kimya maddelerinin köpükleri gibi suyun içinde asıltı halinde yüzen ağır maddeler üstten alınır. Arta kalan sıvı durultma havuzlarına gönderilerek, süzgeçten geçen asıltı halindeki maddelerin çökelmesi sağlanır. Organik maddeler bakımından zengin bir çamur oluşturan bu çökelti gübre olarak kullanılır.
Fakat çoğu zaman bu yöntemin yerini kimyasal bir işlem alır: çökelti ça murları bakterilerin etkisiyle parçalanıp tahrip edilirken sular da akarsulara boşaltılmak üzere kimyasal bir işlemden geçirilir; tamamıyle temiz, kokusuz ve zararsız hale gelen sular çevredeki tarla ve bahçelerin sulanmasında kullanılabilir. Hatta bazı suların arıtılması, kükürt ya da makine yağı gibi birtakım maddelerin yeniden yararlanılmak üzere toplanmasına olanak sağlar.