İster tehlikeli, ister tehlikesiz olsun bütün hastalıkların kaynağı mikroplar ya da «patojen» dedikleri hastalık yapan bakterilerdir. Bu mikrop ve bakteriler insan vücuduna girip gelişerek insan sağlığına zarar verirler. Bir hekim tarafından önlenemeyen bulaşıcı hastalıklar öldürücü olabilir. Ayrıca, başka kişilere de bulaşıp korkunç salgınlara yol açabilirler.
Mikroplar —son derece küçük olduğundan ancak bir mikroskopla görülebilen canlı organizmalar— difteri, tetanos, tüberküloz, kolera, zatürre gibi ağır hastalıklara sebep olurlar. Bu bakteriler vücudumuzdaki hücrelerin sırtından geçinir, toksin diye adlandırılan ve organizmamızı zehirleyen tehlikeli maddeler oluşturur ve böylece hastalığa yol açarlar. Vücudumuz söz konusu toksinlerle savaşarak bakterileri yok ederken ateşimiz yükselir. Bakterilerle mücadele sırasında hekim akyuvarlara yardımcı olmak için hastaya penisilin gibi antibiyotikler verir.
Virüsler mikroplardan daha küçüktür, ama zararları daha fazladır. En ufak virüsler grip ve çiçek hastalığı virüsleridir. Ayrıca binlerce hastalığa (nezle, kuduz, kızıl gibi) sebep olan son derece küçük virüsler vardır —boyları öylesine küçüktür ki, bir milyonu yanyana dizildiğinde ancak bir milimetre tutar— Virüs hücrelerimize girdiği zaman çoğalmaya başlar. Meydana gelen bu yeni virüsler, yeni hücrelerimize saldırır ve giderek tüm organizmamızı sarabilir.
Virüslerin biçimlerini tanımak için bir elektronik mikroskop kullanmak gerekir. Çünkü bir virüsün boyu milimetrenin 5 binde birinden daha küçüktür.