Ameliyat (Cerrahi Müdahele Şirüji), Bir operatörün cerrahi tedavi amacıyla hastanın vücudu üzerine yaptığı kesme, yarma ve dikme işlemleridir. Diğer bir ifade ile Ameliyat, operatörün, hastanın bir yerini kesme, hasta parçayı alma ve kestiği yeri dikme ya da yaralanma gibi olaylarda kesilen yerleri dikme yoluyla yaptığı sağaltım demektir.
1500 sene öncesinden beri aynen kullanılan ve genel bir müdahaleyi ifade eden “Cerrahi” kelimesi, ameliyat tekniklerini ve bununla ilgili diğer bilgileri anlatan bir ilimdir. Tıbbi konulardaki en eski bilgilerin çoğu ameliyatlar ile ilgilidir. Ameliyatlardaki gelişmeler, diğer tıbbi sahalardaki gelişmeler sayesinde günümüzdeki derecesine gelebilmiştir.
1847’de Morton ve Long tarafından anestezinin bulunması, daha sonra antiseptiklerle ameliyatlardaki iltihap tehlikelerinin azalması, kan naklinin gerçekleşmesi ameliyatlar için çok önemli gelişmelere sebep olmuşlardır. Eski Yunan ve Roma medeniyetlerinde yazılagelmiş eserlerde, o zamanylar yapılan basit ameliyatlardan bahsedilmektedir. Yunan ve Romalılar, “Trokar” adı verilen kalın, içi delikli iğnelerle karın ve göğüs boşluklarında toplanmış sıvıları boşaltıyorlardı.
Büyük İslam alimi olan Zekeriya Razi, göz ameliyatını fenni usullerle yapan ilk hekimdir. Ameliyatı yapan doktora genel olarak “Cerrah” veya “Operatör” denir. Ameliyat başlı başına bir ihtisas işidir ve aynı zamanda büyük tecrübe ve görgü gerektirir. Defalarca ameliyatlarda bulunmayan ve bu konuda ihtisaslaşmayan bir hekim, basit müdahaleler dışında yalnız başına ameliyat yapamaz. Genel tababette apse, çıban açılması, fazla derin olmayan kesik, sıyrık ve yaralanmaları dikmek her hekimin rahatlıkla yapacağı işlemlerdir.
Bunlara ameliyat değil, “Küçük cerrahi müdahale” adı verilir. Ameliyatlar tatbik edildiği organlara göre önem ve hayatiyet arzederler; yani bir mide ameliyatında ölüm oranı yüzde beş ise beyin ameliyatlarında bu oran yüzde 30-60 olabilmektedir. Tıbbın bütün gayret ve ilerlemiş teknolojisine rağmen, ameliyatta ölüm tehlikesi (mortalite) her zaman için mevcuttur. Cerrahlar için basit ameliyatların başında apandisit, mide ameliyatları, safra kesesi ameliyatları gelir. Kemik ameliyatları, kalb, akciğer ve beyin ameliyatları büyük güçlük arzederler. Yakın zamana kadar genel cerrahi alanı içinde sayılan birçok cerrahi dalları, ayrı birer mütehassıslık haline gelmiştir.
Bunlar arasında estetik cerrahi, kalb-damar cerrahisi, çocuk cerrahisi, beyin cerrahisi vb. sayılabilir. Ameliyatlarda genel prensip, mümkün olduğu kadar asıl organ ve dokulara zarar vermeden ve en az miktarda suni malzeme kullanarak yapmaktadır. Ameliyat yapılacak organın durumu, ameliyatın şeklinde ve ameliyat sonrasında kötü sonuçların ortaya çıkmasında çok büyük önem taşır. Bu sebeplerden dolayı bir ameliyattan önce; bir değil birkaç cerrahın fikir birliğinin olması gerekir.
Her ameliyatı mümkün olduğu sürece o konuda ihtisaslaşmış merkezlerde yaptırmalıdır. Zamanımızda çocuk cerrahisi ve yaşlılar cerrahisi, habis hastalıklar cerrahisi sahalarında uzmanlaşmış cerrahlar yetişmektedir. Her cerrah, belli bir daldaki ameliyatları defalarca yapmak suretiyle, bu sahada uzmanlaşmakta ve böylece ameliyatlardaki ölüm oranı giderek düşmektedir.