Kıyame Suresi, Kur’ân-ı Kerim’in yetmişbeşinci sûresi olup Mekke döneminde inmiştir ve 40 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “el-Kıyâme” kelimesinden almıştır. Sûrede başlıca, öldükten sonra dirilme ve ceza, ölüm sırasında insanın durumu ve kâfirlerin ahirette karşılaşacağı zorluklar konu edilmektedir.
Kıyamet suresi 10. ayet arapça yazılışı
يَقُولُ ٱلْإِنسَٰنُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ ٱلْمَفَرُّ
Kıyamet suresi 10. ayet okunuşu
Yekûlul insânu yevme izin eynel meferr(meferru).
Kıyamet suresi 10. ayet meali (anlamı)
Diyanet İşleri (Yeni) Meali: 7,8,9,10. Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan “kaçış nereye?” diyecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali: İşte o gün insan, “kaçacak yer neresi?” der.
Ömer Çelik Meali: İnsan o gün: “Kaçacak yer neresi?” diyecek.
Kıyamet suresi 10. ayet tefsiri
İnsan ister inansın, ister inanmasın, gerçek değişmeyecek ve kıyâmet mutlaka kopacaktır. Burada kıyâmetin dehşetli manzaralarından biri arz edilir: O gün gözler, aniden tepelerine inen şiddetli hadiselerden duydukları korku, hayret ve dehşet karşısında faltaşı gibi açılacak, şaşırıp kalacaktır. Kıyâmet gerçeğinin, yıldırımın çakması gibi, tüm dehşeti ve netliği ile ortaya çıkmasıyla birlikte insanın gözünden bütün dünya yerinden oynayıp silinmeye başlayacaktır. Bu sırada ayın ışığı sönüp kararacak, “Güneş dürülüp ışığı söndüğü zaman” (Tekvîr 81/1) âyetinin haber verdiği üzere güneşin de ışığı sönecek ve güneşle ay bir araya getirilecek, yokluk deryasına dalıp görünmez olacaklardır. Bu dehşetli hâdiseler karşısında ne yapacağını şaşıran inkârcı-günahkâr insan kaçmak için yer arayacak, fakat hesap vermek üzere Yüce Allah’ın huzuruna varıp dikilmekten başka bir yol bulamayacaktır: (Ö.Çelik tefsiri)