Yüce kitabımız Kuranı Kerim surelerinden Naziat suresi nerede inmiştir ve Naziat suresi kaç ayettir. Naziat suresi arapça yazılışı (Naziat Suresi arapça okunuşu) ve Naziat suresi meali bu sayfada derledik. İşte Kur’an ve Naziat Suresi hakkında tüm detaylar.
Kur’ân-ı Kerim, Allah tarafından Cebrâil (a.s) vasıtasıyla 23 senelik zaman dilimi içerisinde indirilmiş olan ve okunmasıyla tilavet olunan son mûciz kelâm’dır. Kur’an, Allah tarafından bize gönderilen son kitabın adıdır. Kur’ân, Allah tarafından, Cebrâil aracılığıyla kendisine dışarıdan bir müdahale olmadan indirilmiş, üzerinde herhangi bir kuşkuya yer bulunmayan son kutsal metindir. Gönderildiği toplumun dili dikkate alınarak Arapça olarak yirmi üç senelik bir zaman dilimi içerisinde peyderpey indirilmiş bir hikmet kaynağıdır. Onun bir benzeri bu güne kadar getirilememiştir ve bundan sonra da asla getirilemeyecektir.
Kur’an’ı okuduğumuzda ona karşı birçok görevimizin olduğunu görürüz. Şunu belirtmek gerekir ki, dindarlığımızın ve Müslümanlığımızın kalitesi Kur’ân’la kurduğumuz bağla doğru orantılıdır. Kur’ân bir şaka ve oyun aracı olmayıp Allah’ın hakk ile batılın arasını ayıran kesin sözüdür. Onunla buluşurken bizden istediği birtakım öncüller vardır. Onunla buluşurken, bizde o vahye karşı kesin bir imanın olması, şeytandan ve şeytanî birtakım duygu ve düşünlerden Allah’a sığınarak başlanması, vahye zihnimizde daha önceden var olan birtakım önyargılardan sıyrılarak kendi bütünlüğü içerisinde yaklaşılması, acele acele okunmaması, uygun yer ve zamanların kollanması, düşüne düşüne ve tane tane tilâvet edilmesi ve elde edilen birikimin hayata tatbik edilmesi hedeflenmelidir.
Naziat Suresi; Mekke döneminde inmiştir. 46 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “en-Nâzi’ât” kelimesinden almıştır. Nâzi’ât burada, “ruhları çekip alan melekler” demektir. Sûrede başlıca, tevhit, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve hesap konu edilmektedir.
Naziat Suresi dinle
NAZİAT SURESİ
Bismillâhirrahmânirrahîm
1.Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara,
2.Andolsun (mü’minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara,
3.Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere,
4.Derken, öne geçenlere,
5.Nihayet işi çekip çevirenlere (ki, mutlaka tekrar diriltileceksiniz).
6,7.Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir.
8.O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır.
9.Onların gözleri (korku ile) inecektir.
10.Şöyle derler: “Biz gerçekten gerisingeriye eski hâlimize mi döndürüleceğiz?”
11.“Bizler çürümüş kemiklere döndükten sonra mı?”
12.“Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür” dediler.
13.Hâlbuki o, bir haykırıştan (sûr’un üfürülmesinden) ibarettir.
14.Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler.
15.(Ey Muhammed!) Mûsâ’nın haberi sana geldi mi?
16.Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti:
17.“Haydi Firavun’a git! Çünkü o azmıştır.”
18.“Ona de ki: İster misin (küfür ve isyanından) temizlenesin?
19.Seni Rabbine ileteyim de O’na karşı derinden saygı duyup korkasın!”
20.Derken Mûsâ ona en büyük mucizeyi gösterdi.
21.Fakat o, Mûsâ’yı yalanladı ve isyan etti.
22.Sonra sırt dönüp koşarak gitti.
23.Hemen (adamlarını) topladı ve onlara seslendi:
24.“Ben, sizin en yüce Rabbinizim!” dedi.
25.Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı.
26.Şüphesiz bunda Allah’tan sakınıp korkan kimseler için büyük bir ibret vardır.
27.(Ey inkârcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur.
28.Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir.
29.O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı.
30.Ardından yeri düzenleyip döşedi.
31.Ondan suyunu ve merasını çıkardı.
32.Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
33.Bunları sizin için ve hayvanlarınız için bir yarar kaynağı yaptı.
34,35.En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar.
36.Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir.
37,38,39.Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır.
40,41.Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.
42.Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar.
43.Onu bilip söylemek nerede, sen nerede?
44.Onun nihai bilgisi yalnız Rabbine âittir.
45.Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın.
46.Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler.