BEYYİNE SÛRESİ: Medinede nazil olmuş olup 8 ayettir. Adını ilk ayetinde geçen el-Beyyine (açık ve kesin delil) kelimesinden almıştır. Bu sûre-i celîle Ehl-i Kitabın Hz. Peygamber (a.s) ın risaleti karşısındaki tutumlarını, Allahı tek İlah tanıyarak Ona halis ibadet etmenin gerekliliğini, müminlerle kâfirlerin ahiretteki durumlarını beyan eder.
Bismillahirrahmanirrahim.
1 – Gerek Ehl-i Kitaptan, gerek müşriklerden olan kâfirler, kendilerine o açık ve kesin delil gelmedikçe, inkârlarından ayrılacak değillerdi.
2-3 – O kesin delil de: İçinde hak, hikmet ve adaletin ifadesi olan yazılar ihtiva eden tertemiz sayfaları okuyan, ve Allah tarafından gönderilen bir Resûldür. [80,13-16; 3,105] Âşikâr bir delil Resûlullahtır (a.s.m). Onun tertemiz hayatı, dinin en bariz delilidir. Onun dürüst, güvenilir olup güzel ahlakın bütün dallarında en mükemmel olması, ümmî olmasına rağmen Kur’an gibi bir Kitap verilmesi, bedevî bir toplumda tarihin en etkili müdahelesini yapmış olması, getirdiği inanç esaslarının, ibadet, hükümler ve ahlakî prensiplerin hep makul olması, ona tabi olarak maneviyat, ahlak ve bilimlerde muazzam ilerleme yapan yüzbinlerce mükemmel insanın yetişme-leri gibi yüzlerce husus düşünülürse Resûlullahı tanıma vesîlelerinin ne kadar fazla olduğu anlaşılır.
4 – Ehl-i Kitap mensupları, o kesin delil gelinceye kadar bu konuda ihtilaf etmemişlerdi. [2,213-253; 3,19; 5,44-50; 10,93; 42,13-15] O gelince kimi inanmak, kimi reddetmek sûretiyle, onun hakkında ayrılığa düştüler. Oysa daha önce böyle bir Resûlün geleceğini beklemekte ittifak içindeydiler.
5 – Halbuki onlara, şirkten uzak muvahhid olarak yalnız Allaha ibadet etmeleri, namazı hakkıyle ifâ etmeleri, zekâtı vermeleri, emredilmişti. İşte sağlam, dosdoğru din budur. [21,25; 16,36]
6 – Gerek Ehl-i Kitaptan, gerek müşriklerden olan kâfirler, hem de devamlı kalmak üzere cehennem ateşindedirler. Onlar bütün yaratıkların en şerlisidirler.
7 – Ama iman edip, makbul ve güzel işler yapanlar ise bütün yaratıkların en hayırlı olanlarıdır.
8 – Bunların Rab’leri nezdindeki ödülleri, içinden ırmaklar akan, hem de devamlı kalmak üzere girecekleri, Adn cennetleridir. Allah onlardan, onlar da Allahtan râzı olmuşlardır. İşte bu rıza makamı da Rabbine saygı duyanlarındır.