Kibrit; bir ucu sürtünme sonucu yanabilecek birleşimde olan küçük tahta veya karton parçası, içinde bu parçaları bulunduran küçük kutu, kükürt demektir. İşte kibrit kelimesi ile ilgili cümleler.
– Burada kibrit yakmak tehlikeli olabilir.
– Sol cebinden sigara paketiyle kibriti çıkardı. (Y. Atılgan)
– Kibritlerle oynamamalısın.
– Yeleğinin cebinden eski tip bir kibrit çıkardı. (Stephen King)
– Sen kibrit yak, ben mumu tutarım.
– Yangın çocukların kibritlerle oynamasından kaynaklandı.
– Arada bir parlayıp sönen kibrit ışıklarında bağıra bağıra sövüp sayan erkekler… (R. N. Güntekin)
– Bir kibrit daha çak da şunu yakalım.
– O, yerde bırakılmış son üç kibrit çöpünü topladı.
– Baba, piposunu dişlerinin arasına sıkıştırmış, titreyen elinde bir kibrit tutuyordu. (Stephen King)
– Otları bir araya toplayıp, bir kibrit çaktı.
– Bu radyo bir kibrit kutusundan daha büyük değil.
– Burası çok karanlık, sen bir kibrit yak.