Rıza; hoşnut ve memnun olma durumu, hoşnutluk, memnunluk, râzı olma, kalben hoş görüp kabul etme, kolaylıkla benimseme, karşı koymama, isteme, istek gibi anlamlara gelir. Rıza din ve tasavvuf kelimesi olarak ta, Allah’ın kulun hâli ve yaptıkları karşısında duyduğu hoşnutluk demektir. İşte rıza kelimesi ile ilgili cümleler.
– Annesi bizimle gelmesine rıza göstermedi.
– Kim bilir, belki de bu mukābil sûikast için onun da rızâsını almışlardı (Ahmet H. Tanpınar)
– Evlilik konusunda ailelerin rızasını almak kolay olmadı.
– Ölümden başka her ne kazâ olsa rızâ göstermeye karar verdi. (A. M. Efendi)
– Öğretmenin rızası olmadan dışarı çıkamayız.
– Uluç Ali Paşa ki cenge rızâ vermeyip donanmamız eksiktir ve altı aydır deryâda gezmekle gemiler bozgundur… (K. Çelebi)
– Ailemin rızası olmadan evlenemem.
– Güzel âşık cevrimizi çekemezsin demedim mi / Bu bir rızâ lokmasıdır yiyemezsin demedim mi. (P. S. Abdal)
– O zâlimin hak ettiği cezâyı vermek yine sizin reyiniz rızânızla olur. (A. M. Efendi)
– Senin de rızan olursa bahçeye ışıklandırma yapmak istiyoruz.
– Allah rızâsı için mü’min kardeşine hizmet eden kimse Allah’ın himâyesindedir. (Ken’an Rifâî)
– Hak Taâlâ buyurur: Evim (olan cennet)e rızam sâyesinde girdiniz. Ben size ikramda bulunacağım, şimdi bunun zamânıdır. (K. Risâlesi Terc.)
– Herkes, şansına çıkana rıza göstermek zorunda.