Divane; çılgın, deli, mecnun, aklını yitirmiş, kaçık, budala gibi anlamlara gelir. Deli divane olmak; bir şeyi, bir kimseyi aşırı derecede sevmek, ona tutkun olmak, aşırı derecede ilgi göstermek demektir. Divane mecaz anlamı ise; kendini duygularının coşkunluğuna bırakmış, akılla ilgisini kesmiş, aşkın buyruğu altına girmiş, bir şeye aşırı ölçüde düşkün olan kimse, meczup, şeydâ anlamlarına gelir. İşte divane kelimesi ile ilgili cümleler.
– Delikanlı o kız için deli divane oluyordu.
– Cemâlini gördüm oldum dîvâne / Selâmına durdum yolun üstüne. (Karacaoğlan)
– Dîvânesiyim civânımın ben. (M. Nâci)
– Oğlan futbol divanesiydi.
– Dünyâdan el çek ey dîvâne gönlüm. (Pir S. Abdal)
– Görüp cemâlini dîvâne oldum / Cemâlin şem’ine pervâne oldum. (Gevherî)
– Kusuruma bakmayın benim canlar; bağışlayın beni; ben davullara, bayraklara aldırmayan bir Padişah’ın yoluna deli divane olmuşum.
– Karac’oğlan der ki yandım ben öldüm / Her dîvaneliği kendimde buldum. (Karacaoğlan)
– Hakîkatte edîb ü âkıl ol dîvâne bilsinler. (O. Şems)
– Leylâ vü Mecnun vakfıdır geldi müselsel muttasıl / Meşrûtadır zencîr-i aşk dîvâneden dîvâneye. (A. Molla)
– Bilgisayar oyunu için deli divane olma.