Tahkik; bir şeyin ne olduğunu, doğru olup olmadığını anlamak için yapılan araştırma, soruşturma, bir şeyin doğru olduğunu ortaya çıkarma, hakîkatini anlayıp bilme gibi anlamlara gelir. Tahkikat ise; belli bir maksatla yapılan araştırma, soruşturma demektir. İşte tahkik kelimesi ile ilgili cümleler.
– İşi daha güzel bir tahkik edelim. (A. M. Efendi)
– Tahkîke cesâret edemedim. (R. N. Güntekin)
– Mısırlı diye şöhret bulmuştur; ama tahkik erbâbının rivâyetlerine göre Mısırlı değildir. (A. M. Efendi)
– Oralara nerelerden girdiğini tahkîke lüzum görmezler. (C. Şahâbeddin)
– Elimde tahkik edilmesi gereken tam üç ayrı dosya bulunuyor.
– Bunun böyle olduğunu iyice tahkik için yola çıkmak üzere idim. (S. F. Abasıyanık)
– Bu nücum ilminin cüz’iyâtı idrak edilmez, külliyâtı da tahkik edilmez. (K. Çelebi)
– Son tahkik raporuna göre durum pek de iç açıcı olarak gözükmüyor.
– İnsan bunları görür de tahkik etmez olur mu? (A. Râsim)
– Bu olayı tahkik etmek için savcılık yeni bir görevlendirme yapacak.
– Mekke’de çıkan bir kargaşalık hakkında tahkîkat yapmak, şerifi azledip yerine Abdullah Paşa’yı oturtmak için bir komisyon gönderilmiş. (H. E. Adıvar)
– Hatta bu tahkîkātı tamamlamak için birer bahâne bularak kendi kâhya kadınını birkaç defa Dürdâne Hanım’ın yalısına da gönderir. (A. M. Efendi).
– İnceden inceye tahkîkat yapıldı. (Ö. Seyfeddin)
– Tahkîkat sırasında ahbap olmuştuk. (R. H. Karay)