Müddet; zaman, vakit, süre, belirlenmiş, belli, sınırlı zaman, vâde, mühlet, bir şeyin, bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman bölümü, süre gibi anlamlara gelir. İşte müddet kelimesi ile ilgili cümleler.
– Bir müddet etrâfımdaki tozlu topraklı, eğri büğrü, yamru yumru, kırık mırık, çarpuk çurpuk eşyâya baktım. (R. H. Karay)
– Marazî şiirler yazmak modası uzun müddet sürdü. (A. Hâşim)
– Bir müddet odanın ortasında ayakta durup bekledi.
– Erzurum’da kaldığım müddetçe mahallî diyebileceğimiz mûsikîyi şahsî bir mâcerâ gibi yaşamıştım. (A. H. Tanpınar)
– Belediyeden yardım almak için bir müddet beklemek gerekiyor.
– Bir müddet beni düzenli olarak ziyaret etmek zorunda kalacaksın.
– Kapıyı uzun müddet çaldı sonrasında çekip gitti.
– Olduğunca ömrünün hem müddeti / Ümmetî (benim ümmetim) vü ümmetî derdi ümmetî. (S. Çelebi)
– Neler yaşanacağını görmek için bir müddet daha beklemek gerekiyor.
– Onu sevdiğin müddetçe / Yatağımı da seveceğim. (O. V. Kanık)
– Bir müddet söyleyecek laf bulamadılar.
– Odada yalnız kalınca iki eski arkadaş bir müddet daha ağlaştılar. (Ö. Seyfettin)
– Bir müddet beklerseniz sizin de siparişlerinizi getireceğim.
– Bir müddet düşündü, yüzü alt üst olmuştu. (A. H. Tanpınar)
– Yürü, hür mâviliğin bittiği son hadde kadar / İnsan âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar. (Y. Kemal)