Bütün üstün yapılı bitkiler kök, gövde, yaprak ve çiçek gibi dört temel bölümden oluşur. Bunlardan gövde; bitkinin toprak üstünde gelişen ve üzerinde yan dal, yaprak çiçek gibi yapıları taşıyan kısmıdır. Gövdenin görevi yaprak, çiçek ve meyveleri taşımak, bitkinin toprak üstündeki bölümlerini güneşe doğru yükseltmek ve bu bölümler ile kökler arasında besin ve su iletimini sağlamaktır.
Bitki çok gençken, yani fide halindeyken gövdesi kısa ve incedir. Bitki büyüdükçe gövde de uzayıp kalınlaşır. Ama bir otsu bitkinin, bir çalının ya da bir ağacın gövdesi hiçbir zaman aynı uzunluk ve kalınlıkta olamaz. Başka bir ifade ile gövdenin boyutları ve özellikleri bitkinin kısa ya da uzun ömürlü olmasına göre değişir. Kısa ömürlü otsu bitkilerin gövdesi genellikle yeşil renkli, yumuşak ve eğilip bükülecek kadar zayıftır. Bu yüzden buğday gibi otsu bitkilerde gövdeye çoğu kez “sap” denir. Oysa çalı ve ağaç gibi uzun ömürlü odunsu bitkilerin gövdesi genellikle kahverengi, sert, kaim ve diktir.
Toprağın üstünde yayılarak gelişen sürünücü bitkiler dışında, gövde genellikle ışığa doğru dik olarak büyür. Ayrıca birçok bitkinin besin depolayan toprakaltı gövdesi vardır. Örneğin patates ve yerelmasının sebze olarak yenen yumruları, köksap ya da rizom denen bu toprakaltı gövdelerinin besin depolayarak şişmiş bölümleridir. Isırganotu gibi bazı bitkilerde de toprak altında büyüyüp köklenen gövdenin verdiği sürgünlerden yeni bitkiler oluşur.
Bitkilerin çoğunda ana gövde yanlara doğru dallanır ve her dal yeni yapraklar, çiçekler verdikçe gövdenin küçük bir modelini andırır. Yaprakların birbirini gölgelemeden bol güneş ve hava alabilmesi için hepsi gövdeye belirli bir açıyla bağlanmıştır. Dallar yaprakların koltuklarından, yani gövdeyle birleştiği yerin biraz üstünden çıkan tomurcuklardan gelişir. Bu nedenle, bir bitkiyi yakından incelerseniz, dalın gövdeden çıktığı yerin hemen altında bir yaprak ya da düşmüş bir yaprağın yerini belli eden bir iz görürsünüz. Yaprakların gövdeden çıktığı şişkince bölümlere boğum denir. Çiçekli bitkilerin çoğunda gövdenin alt bölümleri üst bölümlerinden daha sık boğumlu, bu yüzden üst bölümler daha seyrek yapraklıdır.
Otsu bitkilerde gövdenin dışını genellikle ince bir zar kaplar. Ağaç gövdelerinde ise kabuk denen bu dış örtü oldukça kalındır. Gövdenin iç yapısında bitkiyi dik tutan sağlam lifler ve odundoku ile soymukdokudan oluşan iletimdoku sistemi bulunur. Odundokunun damarları köklerin topraktan emdiği suyu yapraklara iletir. Yapraklarda üretilen besin maddeleri de soymukdoku aracılığıyla köklere ve bitkinin öbür bölümlerine taşınır.
Çiçekli bitkilerinki kadar gelişmiş olmamakla birlikte, yosunlar, kibritotları, atkuyrukları ve eğreltiotları gibi çiçeksiz bitkilerde de yaprakları taşıyan bir gövde bölümü vardır.