Çağdaş; aynı çağ içinde olan şeylerin veya aynı çağda yaşayan kimselerin her biri, hem-asır, içinde bulunduğumuz çağda yaşayan veya olan, içinde bulunulan çağda yer alan, muâsır, modern, asrî gibi anlamlara gelir. Çağdaşlaşmak ise; içinde yaşanılan çağın gereklerine uymak, gidişine ayak uydurmak, modernleşmek, asrîleşmek demektir. İşte çağdaş kelimesi ile ilgili cümleler.
– Daha sonrakileri ve Necip Fazıl’ın çağdaşlarını konuşmak üzere bugünkü sohbetimize son verdik. (A. Kabaklı)
– Karacaahmet’te, an’anenin Orhan Gāzi zamânına çıkarttığı Horasan erlerinden Bursa’daki Geyikli Baba’nın çağdaşı, belki de gazâ arkadaşı Karacaahmet, Sultantepe’de yine Celvetî Bâkî Efendi yatıyordu. (A. H. Tanpınar)
– Şinasi ile Ahmet Mithat Efendi çağdaş mıydı?
– Çağdaş uygarlık, bilim ve eğitim temeli üzerine dayanmaktadır.
– Sadece toplumsal olmakla kalmayıp uluslararası ve evrensel de olan çağdaş şiirin önemi de bence buradadır işte. (N. Hikmet)
– Onun fikirleri çağdaş.
– Çağdaş devrimler yapmak için bütün devlet kurumlarını harekete geçirmeliyiz.
– Hüner göstermekte çağdaşlarıyle hep yarışta kaldı. (S. Ayverdi)
– Çok gelişmiş, çağdaş bir ülkeyiz.
– Birçok Avrupalı araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor.
– Daha çağdaş olmalısın.
– Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. (Anayasa)
– Çağdaş toplumlar daha da farklılaşmıştır.