Azınlık; bir ülkede dil, din ve ırkları, içinde bulundukları devletin hâkim milletininkinden ayrı olan küçük insan toplulukları, ekalliyet demektir. Diğer bir ifade ile azınlık; bir topluluk içinde sayıca veya taşıdıkları özellikler bakımından diğerlerinden daha az olanlara verilen isim demektir. Azınlığa düşmek; sayıca daha az duruma gelmek, azınlık durumuna düşmek demektir. Azınlıkta kalmak (olmak) ise; bir toplulukta etki veya sayı bakımından üstünlük sağlayamamak manasına gelir. İşte azınlık kelimesi ile ilgili cümleler.
– Müttefik tercümanların umûmiyetle azınlıklardan olması, tabiî onlara karşı çok kötü bir his uyandırıyordu. (H. E. Adıvar)
– Derneğimizde bu yönde düşünenler azınlıktır, çoğunluk öyle düşünmez.
– Gérard de Nerval’in, hatta Théophile Gautier’nin bahsettikleri Beyoğlu gece hayâtı daha ziyâde ecnebi ve yerli azınlıkların hayâtıydı. (A. H. Tanpınar)
– Eskiden Rumlar azınlıktı.
– Topraklarında azınlığa düşmenin veya anavatanında bayrağı altında muhacerete düşmenin psikolojik yansımaları dil meselesi olarak da kendini gösterir. (Dergâh)
– Azınlık haklarını korumalıyız.
– Aşırılığın kaderi azınlıkta kalmak ve ondan dolayı azgınlığa mecbur olmaktır. (B. Felek)
– Çok çaba gösterdik, ancak azınlıkta kaldık.