Tılsım; olağan üstü bir etki taşıdığına ve esrarlı işler yapabileceğine inanılan güç, sihir, büyü demektir. Ayrıca tılsım; afetlerden korunmak, hastalıkların geçmesine engel olmak, defînelerin bulunmasını önlemek gibi hususlar için yapılan ve üzerinde yıldızların, unsurların, sayıların hassalarından faydalanılarak düzenlenen birtakım şekiller ve yazılar bulunan şey, muska demektir. Tılsım mecaz anlamı ise; bir şeyin insan üzerinde bıraktığı, onu şiddetle hükmü altına alacak kadar kuvvetli tesir, büyü, sihir demektir. İşte tılsım kelimesi ile ilgli cümleler.
– Sürmeli, siyah ve derin bir gözün tılsımıyle yüreği çarptı. (A. Hâşim)
– Ne var ki Kutlu Dağ Türkeli’nin tılsımıymış, uğuruymuş, hem de kaderiymiş. (M. N. Sepetçioğlu)
– Saçlarındaydı bütün tılsımı bin bir gecenin / Seher alnında, şafaklar gülüşündeydi senin. (F. N. Çamlıbel)
– Gömüleri, defîneleri bekleyen bir yılan olduğuna inanılır. Bu onun tılsımıdır. (K. E. Kürkçüoğlu)
– Artık benim olmasına hiçbir engel kalmayan sevdiğimin etrâfına yeryüzünün bütün tılsımlı güzelliklerini, nâdîde kıymetlerini yağdırmak istedim. (S. Erol)
– Havagazı kesilir, elin titrer, bir şey olur. Öyledir. Çünkü tılsımı bozuldu bu evde her şeyin. (P. Safâ)
– Bu onun ilacı, tılsımı gibi bir şey. Onları sayıklayınca iyileşiyor. (H. A. Yücel)
– Fakat Rusya’ya gidip de bu şehrin üstünde günün her ânında tılsımlı aynasını tutan su seslerini dinleyince yavaş yavaş Karaçelebizâde’ye hak verdim. (A. H. Tanpınar)
– Hatında zülf-i muanber midir nedir bilmem / Tılısm-ı fitnede ejder midir nedir bilmem. (F. Hanım)
– Hele bu Cumhuriyet sözünü ne seviyor, nasıl sihirli bir deyim, her şeyi bir anda değiştiriverecek bir tılsımmış gibi tekrarlıyor. (A. İlhan)
– Orasını bu çektiği ezâların bilinmediği bir tılsımlı yer mi belliyor? (R. E. Ünaydın)
– Bu insanlar, hastalık ve acı, görünmez bir canavar gibi yerlerinden kaptı mı çantaya tılsım gibi bakarlar. (R. N. Güntekin)
– Fener yıkıldı; tılsım çözüldü ve bir şey bulunmadı. (O. Ş. Gökyay)
– Tanzîmat tılsımının hulyâlarıyle, seraplarıyle dalgalanan Osmanlılık rüyâları… (Ö. Seyfeddin)