İskambil oyunları, genellikle 52, 54 veya 36 kart içeren standart iskambil kâğıtları destesi veya onun türevleriyle oynanan oyunlardır. XIV. yüzyıldan beri bilinen tarot oyunu, çağımızdaki iskambil oyunlarının kökenidir. Tarot, hem oyun oynamaya, hem de fal bakmaya yarıyordu. Bu oyun, 78 kâğıtlık bir iskambil destesiyle oynanırdı.
Ortaçağ’da, meyhanelerde pek yaygın olan ve ordularda uzun zaman oynanan tarot, dünyadaki iskambil oyunlarının en eskisi değildir. Bu oyunlar Hindistan’da, satrançla hemen hemen aynı zamanda doğmuştu. Satranç hiç kuşkusuz onların sadece değişik bir şekliydi. iskambil oyunları Çin’de de oynandı ve gerek gezgin tacirler, gerek yabancı ülkelerde savaşan askerler aracılığıyla Avrupa’ya girdi. İskambil kâğıtları 1329 yılından başlamak üzere Almanya’da, daha sonra da İtalya, Fransa ve İspanya’da ortaya çıktı. Fransa kralı Charles VI, 1392 yılında özel ressamı Jacquemin Grigonneur’e, renk renk resimlerle süslü, üç dizi iskambil destesi yaptırdı. Bir yüzyıl sonra, iskambil oyunu Avrupa’da o kadar tutunmuştu ki, Almanlar tahta üzerine gravür yöntemiyle iskambil kartları yaptılar. Ulm’dan gelen kartlar, resimlerinin güzelliği ve fiyatlarının ucuzluğuyla ün saldı. Kuşkusuz, bu kartlar, dört ayrı renkteydi ama, bugünkü bildiğimiz kâğıtlardan farklıydı. Papaz, kız, vale gibi şahıs resimlerinin ve maça, kupa, karo, sinek simgelerinin yer aldığı oyun kâğıtları, önce XVIII. yüzyıl başında, Fransa’da benimsendi. İngilizler ise, yine aynı devirde, iki tarafa da çevrilebilen çift yüzlü kâğıtları tasarladılar.