Ubudiyet; kulluk, mensubiyet, kölelik, aşırı bağlılık, itaat, kulluğun gereklerini daha dikkatli bir şekilde yerine getirme, ileri derecede ibâdet ve kulluk etme gibi anlamlara gelir. Ubudiyet mecaz anlamı ise, aşırı derecede bağlılık demektir. İşte ubudiyet kelimesi ile ilgili cümleler.
– Aşkım mı, hürmetim mi, ubûdiyyetim midir? (C. Şahâbeddin)
– Biliriz akl ile butlânımızı Hak sensin / Hadd-i zâtında ubûdiyyete elyak sensin. (İ. Molla)
– Resûlullah’a karşı bu mülûkâne ubûdiyetin, bu azametli yalvarmanın huzûrunda Turhan erimiş gitmişti. (A. H. Müftüoğlu)
– Ey Allâh’ım! Sen benim Rabbimsin. Sen’den başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Sen’in kulunum. Ve ben îmân ve ubûdiyetimde/kulluğumda gücüm yettiği kadar Sen’in ahd ü misâkın üzereyim. Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Sen’in bana ihsân ettiğin nimetleri ikrar ve îtirâf ederim. Kendi kusur ve günahlarımı da ikrar ve îtirâf ederim. Yâ Rabbi! Sen beni af ve mağfiret eyle. Zira Sen’den başkası günahları af ve mağfiret edemez. (Buhârî, Deavât, 2, 16)
– İbadet Allah’ın razı olduğu şeyi yapmak, ubudiyet (kulluk) ise Allah’ın yaptığına razı olmaktır.
– Şerîat kulluğa, ubûdiyete sımsıkı sarılmak hakkındaki emirdir. (K. Risâlesi)
– Namaz ibâdeti, geçici olarak bulunduğumuz dünya hayâtından esas hayat olan âhirete mânevî bir yolculuktur. Günde beş vakit Cenâb-ı Hakk’a itaat, teslîmiyet, vefâ, sadâkat ve ubûdiyetini arz etmektir. Kulun bir nevî gurbet diyarı olan dünyada iken ilâhî vuslattan hisse alması kabîlinden bir rûhî disiplindir.
– Binâenaleyh bende-i kadîmelerinden hâşâ zât-ı şâhânelerine olan ubûdiyetimi ihlâl edecek hal sâdır olmaz. (E. Tevfik)