Oyuncak; çocukların oynayıp eğlenmelerine ve oyalanmalarına yarayan çeşitli nesneler ve bu maksatla yapılmış âlet, bebek vb. şeyler demektir. Oyuncak mecaz anlamı ise; başkalarınca istenilen yolda yönetilen, istenilen şeye âlet edilen, kişiliği zayıf kimse, basit, önemsiz ve kolay iş gibi anlamlara gelir. İşte oyuncak kelimesi ile ilgili cümleler.
– Arkadaşının oyuncağı oldun.
– Çiftçi, karaborsacıların elinde oyuncak oldu.
– Hep böyle kalacaksın / Âciz bir oyuncaksın. (E. B. Koryürek)
– Eşiklerinde soluk yüzlü, çıplak ayaklı, ürkek ve sessiz çocukların, ellerinde ekmek kabuğuyle ve çerden çöpten yapılmış oyuncaklarla ağır ağır, düşünerek ve gülmeden oynadıkları bu evlerin arasında kendi evimi ararım. (P. Safâ)
– Çocuğuma hangi oyuncağı alacağımı bilemedim.
– Ve o derece basit âletlerin yardımıyle çalışırdı ki bir kalemtıraş, bir mühre, bir perger, bir cetvel, vücûda getirdiği şâheserlerin karşısında âdeta oyuncak sayılırdı. (S. Ayverdi)
– Büyük partiler, ancak birbirleriyle anlaşarak küçük partilerin oyuncağı olmaktan kurtulabilirler. (B. Felek)
– Çocuğun elinde oyuncak bir köpek. (B. Felek)
– Eğеr oуuncaklarını tоplamazsan bіzіmle sіnemaya gelemezѕin.
– Bundan başka Hâcer’e kızıyordu, Necip burada sâde Hâcer’in oyuncağı oluyordu. (M. Rauf)
– Felâketler pençemizde oyuncak oldu. (E. B. Koryürek)
– Koskoca şirket, varislerin oyuncağı oldu.
– Bak şimdi de bebeği oyuncak etmişler.
– Ben bu işi başarır, kendimi oyuncak etmenize izin vermem.