Rastlantı; tasarlanmadan, ayarlanmadan kendiliğinden oluveren karşılaşma, rastgelme, tesâdüf demektir. Diğer bir ifade ile rastlantı; bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma demektir. İşte rastlantı kelimesi ile ilgili cümleler.
– Rastlantı sonucu eski sınıf arkadaşımla kafede karşılaştık.
– Bir gün Sahaflar Çarşısı’nda amaçsızca dolaşırken rastlantıyla eline bir kitap geçmiş. (İ. Aral)
– Son gerçekleşen rastlantı herkesi tedirgin etti.
– Yoksul bir köylü olan Gordios’un bir rastlantı sonucu köye arabayla girmesi, halkın onu kral olarak tanımasına neden olmuştur.
– Pazarda başıma gelen rastlantılar beni baya ürküttü.
– Rastlantı eseri, konsoloslukta ilkokul arkadaşımı görünce işlerim çok hızlı ilerledi.
– Sana buralarda rastlamak ne güzel bir şey.
– Müziğe pek ilgi duymayan Yngwie, 7 yaşındayken ilginç bir rastlantı ile gitar çalmaya başladı.
– Dila, bir rastlantı neticesi, hiç tanımadığı Rıza’yla tanışmış.
– Bunun bir rastlantı olduğunu düşünmüyorum.
– Seninle sık sık karşılanmam sadece bir rastlantı.
– Avlu kapısı önünde atından indiği sırada, iyi bir rastlantıyla, Hayrettin Ağa, oğlu ile avludaydı. (N. Cumalı)
– Seninle aynı iş yerinde çalışıyor olmamız rastlantıların en güzeli.
– Sokakta yürürken bir kavgaya rastladım.
– Bir rastlantı sonucu kaybolan kalemimi buldum.
– Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
– Rastlantılar içinde yaşadığımız çok doğrudur.
– Onunla karşılaşmamızı rastlantı mıydı, yoksa onun tarafından ayarlanmış mıydı emin olamadım.
– Okula giderken yaralı bir köpeğe rastladım.
– Bazı rastlantılar gerçekten hepimizi çok şaşırtıyor.
– Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.