İhanet; hâinlik etme, arkadan vurma, göstermesi gereken bağlılığı göstermeyip vefâsızlık etme, (aralarında evlilik veya aşk bağı bulunan kadın veya erkekten biri) başka bir erkek veya kadınla ilişki kurma, sevdiğini başkası ile aldatma gibi anlamlara gelir. İşte ihanet kelimesi ile ilgili cümleler.
– En ufak bir ihanete uğramak istemiyorum.
– Halbuki bu ihâneti yapan Muînüddin Pervâne, Sinop gibi bir kalenin ikinci fâtihidir. (A. H. Tanpınar)
– Kocalar veya âşıklar ihânete uğradıktan sonra ilk şaşkınlık ve tiksinti devri geçince… (R. H. Karay)
– Nerede sadakat beklersek orada ihanete uğrarız. (A. Ş. Hisar)
– Kirpikleri süzgün o ihânet dolu gözler / Rikkatle bakarken bile bir fırsatı özler. (Y. Kemal)
– İhânete uğramış bir zavallı ve mazlûm kadın telâşı içinde kendine acındırmak için sesine ve göz yaşlarına izin verdikçe veriyordu. (S. Ayverdi)
– Bize ihanet eden Mustafa değildi.
– Bu adam benim biricik düşmanım olduğu halde ona ihânet ediyormuşum gibi vicdânımda bir azap vardı. (K. Nâdir)
– İhanetin böylesini tarih kabul etmez, kusardı. (T. Buğra)
– Bunu hâtıralarına ihânet saydığım için yapamadım.
– İhanet içinde olan sensin.
– Estergon’a akına gönderilen iki bin kadar seyis de ihânet ederek Estergon varoşunun kapısını açıp savaşçı düşman askerine katılıyor. (K. Çelebi)