Tarz; biçim, davranış biçimi, şekil, sûret, üslûp, edâ, stil, konsept, janr, oluş, yapış, bir kimsenin kendine özgü anlatım biçimi gibi anlamlara gelir. İşte tarz kelimesi ile ilgili cümleler.
– Şimdi beni meraka düşürmek suretiyle yine aynı zevki başka tarzda çıkarmakla meşgul… (R. H. Karay)
– Gerçekte kaybolan şey bütün bir hayat tarzı, bütün bir dünya idi (A. H. Tanpınar)
– Bu tutum benim tarzım değil.
– Ortada Türk tarzı bir masa. (F. N. Çamlıbel)
– Roma tarzı bir binâ.
– Afrika zencileri ve Amerika vahşîleri tarzında acemi, iptidâî, korkunç çehreler yontuyor (A. Hâşim)
– Gotik tarzı mîmârî bi eser bu.
– Nitekim bugün dünyada ne kadar iyi ressam varsa o kadar da resim yapma tarzı vardır. (A. H. Çelebi)
– Bu tarzda konuşmak doğru olmaz. (S. F. Abasıyanık)
– Nihâyet yaza çize ilk satıra üç nokta ile başlayan yeni bir tarz îcat ettim. (Y. Z. Ortaç)
– Öyle bir tarzda söyledi ki, kimse incinmedi.
– Annesi o tarz yaşayıştan hoşlanır mı? (A. M. Dranas)
– Asla durdurulmaz bir tarzda geçip gidiyorlardı. (T. Buğra)
– Artık bu tarzda hayat hakları aramanın mevsimi geçtiğini sanıyorum. (N. F. Kısakürek)