Engel; bir işin yapılmasını önleyen sebep, mâni, bir şeyin önünü kapayan, ileriyi görmeye veya ileriye geçmeye mâni olan şey, hâil, mânia, barikat gibi anlamlara gelir. İşte engel kelimesi ile ilgili cümleler.
– Depremde can kaybına engel olmak için tedbirler alınmalı.
– Kış günü, köye ulaşmak için engelleri geçmeye çalışıyoruz.
– Bana engel olmaya çalışma, içeri gireceğim.
– Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. (A. Ağaoğlu)
– Sınav engelini de geçip, üniversitede okumaya başladı.
– Bu vak’anın iyice, ayrıntılarla görülmesini karanlık engelledi. (R. H. Karay)
– Son engeli geçmek, işi başarıyla bitirmek demek.
– Bütün engelleri aşarak yarışı birincilikle bitirdi.
– Başarı yolunda hiçbir engel tanımam.
– Çünkü Osmanlı’nın Karahanlı – Abbâsî – Selçuklu geleneğinden devraldığı tımar sistemi buna engeldi. (A. Kabaklı)
– Engelleri aşarak buralara kadar gelip şampiyon olduk.
– Tüm engelleri geçip, üniversitede okumaya başladı.
– Zîra düşmanlığını açığa vurması, akla gelen engellerin hepsini göze alacak kadar cür’etli olduğunu ispat eder. (A. M. Efendi)
– Konuşmama engel olduğun için sana kırgınım.