Muntazır; bekleyen, gözleyen, intizar eden, uman gibi anlamlara gelir. İşte muntazır kelimesi ile ilgili cümleler.
– Hazâna muntazırım ömrümün bahârında. (M. Nâci)
– Mustafa Paşa kara tarafını kuşatıp donanmaya muntazır oldu. (K. Çelebi)
– Gönlünün tutuşmuş havası içinde gözleri kapıda muntazır bekliyordu. (A. Kızıltuğ)
– Set başındaki evinde bana muntazır olacaktı. (A. Hâşim)
– Aylardır hazırlandık, askerlerimiz tamamen fethe muntazırdır. (Y. Bahadıroğlu)
– Mağlûp için esâret-i ebediyye ile ölümden başka âkıbet muntazır değildi. (C. Şahâbeddin)
– Bir gün medresenin yolu üzerinde bir köşede saklanıp herifin vürûduna muntazır olur. (F. Reşat)
– Sevgili tek olandır. Gelişin de ondandır, gidişin de onadır. Onu bulunca başka şeye muntazır olmazsın. (Hz. Mevlana)
– Ağyâr giderse gelirim demiş o dildâr / Dil muntazır ammâ ne gelir var ne gider var. (R. Bağdâdî)