Ukala; akıllılık, bilgiçlik taslayan, kendini akıllı ve bilgili sanan demektir. Ukala dümbeleği; aklının ermediği işlerde bilgiçlik taslayan, her konuda fikir yürüten kimse demektir. işte ukala kelimesi ile ilgli cümleler.
– Ukalânın biriydi zâten. (R. H. Karay)
– Belki de beni ukalâ buluyor. (A. H. Tanpınar)
– Hatta romanlarda rasgeldiğim ukalâlıklar bile gözümden kaçmazdı. (Ö. Seyfeddin)
– Sinirli, ukala, münasebetsiz herifin biridir. (N. Hikmet)
– Bu miskin ve ukala herifi sepetledi. (H. Taner)
– Öyle değildir o, ukalâlık etme, ben dediğimi bilirim. (B. Felek)
– Darısı sizlerin başına derken ‘Ukala’ dediğinizi duyar gibiyim.
– Söyleyince de her zaman, vaaz vericilikle itham ediliriz, ukala tanınırız. (P. Safa)
– Yeni ukalâ dümbeleklerinden (…) bir zat, Şirket-i Hayriyye hakkında iki sual ve iki cevap irsâline inâyet buyurmuş olmakla ber-vech-i zîr derc kılındı. (A. Râsim)
– Ukala dümbeleği gibi konuşup da zamanımızı alma.