İştirak; ortak olma, bir işte birlikte bulunma, yer alma, katılım, ortaklık, birlik, ittihat, bir düşünce, görüş, tutum vb.ne katılma, benimseme gibi anlamlara gelir. İşte iştirak kelimesi ile ilgili cümleler.
– Akşamki yemeğe iştirak edecek misiniz?
– Hakîkatte bu ordu kumandanları, emirler, vezirler, saltanata iştirak etmek için hiçbir vesîleyi kaçırmayan insanlardı. (A. H. Tanpınar)
– Büyükler bile can sıkıntılarını ve daha doğrusu korku ile karışık üzüntülerini teskin için bu eğlencelere iştirak etmeye mecbur olmuşlardı. (A. Gündüz)
– Bu zorâki neşeye ben de iştirak ettim. (K. Nâdir)
– İştirak ettiğiniz toplantı çok iyi geçmiş.
– Fikirlerimizin hiçbir iştirak noktası yoktu. (R. N. Güntekin)
– Hayır hayır… artık bu fikrinize zerrece iştirak edemem. (H. R. Gürpınar)
– Benim de sizinle oraya kadar size iştirak edeceğimi düşünmediniz değil mi?
– Bilgin’in rolünde başarısız olduğu şeklindeki yorumlara asla iştirak etmiyorum.
– Sun’î refâhını zedeleyecek bir harekete iştirakten duyduğu ürküntü, onu pâdişâhın kültür ve iktisat politikasına fiilen yanaşmaktan uzak tutuyordu. (S. Ayverdi)
– Bir müddet meclise iştirak etti.
– Kâtip Çelebi’nin müellifin bu görüşlerine karşı susması ona iştirak ettiğini göstermektedir. (O. Ş. Gökyay)
– Eğer seninle bir iştirak şirketi kurarsak paraya para demeyiz.
– Böyle müsâmerelere müslüman kadınları iştirak etmezler. (R. N. Güntekin)
– Fakat bu kadının gözyaşları o kadar hakiki, o kadar içten gelmeydi ki, görenlerin onun teessürüne iştirak etmemelerine imkân yoktu.
– İştirak ettiğiniz konu herkesin muzdarip olduğu bir konudur.
– Yaya halk bu gezintilere gerek Beyoğlu’nda, gerek İstanbul tarafında iştirak ediyordu. (A. H. Tanpınar)
– Operatörden başka herkesin, hasta bakıcıların, asistanların yüzlerinde biraz evvel iştirak etmedikleri fâcianın dehşeti… (P. Safâ)
– Bu yazıya izin verirseniz, suça iştirak etmiş olursunuz.