Tasavvur; zihinde şekillendirme, zihinde göz önüne getirme, zihinde canlandırma, tahayyül etme, fikren kurma, tasarım, düşünce, niyet, maksat, plan gibi anlamlara gelir. İşte tasavvur kelimesi ile ilgili cümleler.
– Bir ormana benzemekten daha fazla bir güzellik tasavvuru kābil midir? (A. Hâşim)
– Fakat ben onu daha ziyâde Bursa’da kendi küçük imâretinde ve çarşı içindeki harap câmiinde tasavvur etmekten hoşlanırım. (A. H. Tanpınar)
– Eğer tasavvur ettiğiniz ev bu şekilde değildiyse başka dairelere de bakalım.
– Fakat tahayyül etmekten dâima kaçtığım bu korkunç tasavvur en ummadığım zamanlarda beynime musallat oluyor. (P. Safâ)
– Bütün bu tasavvurlar iskambilden bir kule gibi bir anda yıkılıvermişti. (H. Taner)
– Bizim için neler tasavvur ettiğinden bahsediyorsun. (T. Buğra)
– Bazı tasavvurlarınız hikayenizin akışını tamamen bozmuş.
– Onu ağarmış saçlarıyle, bükülmüş beliyle karşımda kayın valdem olarak görmeyi tasavvur ettim. (K. Nâdir)
– Allah’ı hiçbir şekilde tasavvur etmek mümkün değildir.
– Belçika’yı Fransa ve Hollanda arasında taksim ederek hasma kuvvetli komşular hazırlamak tasavvuru… (C. Şahâbeddin)
– Televizyonsuz hayat nasıl olurdu, tasavvur edebiliyor musun?
– Yaya kaldırımlarını tasavvur ettiği kadar kalabalık bulmadı. (Y. K. Karaosmanoğlu)
– Beşeriyetin Ölçüsüz nispette yayılması lüzumuna inanmakta acaba haksız mıydı? Güzelliği ve saadeti, mümkün mertebe fazla hayatta tasavvur etmekle, zararlı bir iş mi yapmış oluyordu. Yine de şu cevabı verdi. (Emile Zola)
– Her tasavvurdan münezzeh Hak’tır ol. (S. Çelebi)
– Yusuf’u da bir arabacı olarak tasavvur edemiyor, fakat ne kadar uğraşsa başka bir şey olarak tasavvur etmeye de muvaffak olmuyordu.
– İdeolojiler, bir tasavvurlar bütünüdür ama bu tasavvurların çok defa şuurla bir alakası yoktur. (C. Meriç)
– Seni başka bir şekilde tasavvur edemiyordum.
– Bundan sonraki geceler de hep o düşünceler, tasavvurlarla geçti. (A. M. Efendi)
– Oralarda gecelerin ne kadar korkunç geçeceğini tasavvur ediyordu.