Dirayet; çabuk kavrama yeteneği, kavrayış, anlayış, ilim ve tecrübenin verdiği beceriklilik, kabiliyet, iktidar gibi anlamlara gelir. İşte dirayet kelimesi ile ilgili cümleler.
– Dirâyet sâhibi bir müdürümüz var.
– Tahsîlinde fevkalâde bir himmet, nihâyet derecelerde bir dirâyet göstermeğe başladı. (N. Kemal)
– Sonra sizin dirayetinizi, iktidarınızı en ziyade takdir edenlerdenim. (H. Z. Uşaklıgil)
– Merak etmeyin, şirket dirâyetli yöneticiler elinde.
– Emrindeki en dirayetli, en tecrübeli adamı neredeyse çözülmek üzereydi. (H. Evrensel)
– Oğulları arasında en dirayetli ve en cesuru Selim’di. (F. F. Tülbentçi)
– Çiftlikler edinmek dirayetini göstermişti. (R. H. Karay)
– Mehmet huzurunda sadrazamı şöyle azarladığı bildirilmektedir; Baka paşa ak sakal kara sakal akıl ve dirayet için bir numune değildir.
– Dikkati ve dirayeti sayesinde başarılı oldu.
– Genç ve toy şehzâdeyi de hakîkatte bu haysiyetli ilim ve devlet adamlarının kifâyetli ve dirâyetli ellerine teslim etmişti. (S. Ayverdi)
– Dikkat ve dirayetiyle her işin yolunda yürümesini temin etmişti. (O. Aysu)