Nefs- Nefis; bir kimsenin kendi öz varlığı, öz benliği, kişiliği, bedene âit yeme, içme vb. ihtiyaçların bütünü, pek hoç, çok güzel, bir şeyin içi, merkezi, kendisi, asıl, cevher, döl suyu, meni, nufte, can, ruh, hayat gibi anlamlara gelir. Nefis tasavvuf kelimesi olarak ise; kulun kötü, beğenilmeyen, bayağı ve hayvânî arzuları, huy ve fiilleri, kibir gazap, kin, haset, hırs, tahammülsüzlük, hasislik, dedikodu, şehvet, ihtiras, hevâ vü heves gibi zaaflarının merkezi demektir. İşte nefis kelimesi ile ilgili cümleler.
– Herkesin içinde o şekilde konuşmasını nefsime yediremiyorum.
– Ben böyle bir suça alet olmayı nefsime yediremem.
– Dün yaşananları nefsine yediremediği için bugün gelmedi.
– Nefse uyan Hakk’a uymuş değildir. (P. S. Abdal)
– Gidip ondan para istemeyi nefsime yediremiyorum.
– Nefse uyup işledik bî-had günah. (S. Çelebi)
– Belediye Başkanı’na söylesem halleder, ama bunu nefsime yediremem.
– Tenhâ gece saatlerinde acı nefis muhâsebelerine dalsın… (A. H. Tanpınar)
– Onun kapısına gidip ricada bulunmayı nefsine yediremedi.
– Bir cuma günü kendi devesine bindi ve yüz nefer ehl-i İslâm ile Kubâ’dan kalktı ve nefs-i Medîne’ye âzim oldu. (C. Paşa)
– Yaptığı ikiyüzlülüğü bir türlü nefsine yediremiyordu.
– Bunlara yalnız maîşet iptilâsı, yalnız nefis düşkünlüğü, yalnız sergüzeşt alışkanlığı mı rehberdir? (R. E. Ünaydın)
– Gözün aç göz göre aldanma Vâsıf reng-i fânîye / Yarın ukbâda bugün nefsine uyanlar ağlarmış. (Enderunlu Vâsıf)
– Gelip özür dilemeyi nefsine yediremiyor.
– Arkadaş at kıyl ü kāli / Nefsin anla bul cemâli. (Ken’an Rifâî)
– Yenilmemenin tek sırrı vardır; nefsini yenmek!
– Duvarlardaki pastel ve yağlı boya nefis levhalara uzaktan bir göz atmadan geçemiyorduk. (A. H. Müftüoğlu)
– Nefistir ister, doymak bilmez.
– Çok yeme çok uyuma çok söyleme / Nefsin öldür kuru da’vâ eyleme. (Süle Fakih)
– Nefsine uyanların, zevkten başka bir şey tanımayanların, hayvanlardan ne farkı var? (Ö. Seyfettin)
– Kendi nefsini yenmek zaferlerin en güzelidir. (La Fontaine)
– İbn-i Atâ şöyle der: Nefis cibilliyeti îcâbı edepsizdir, halbuki kul sürekli olarak edebe riâyet etmekle memurdur. Nefis tabiatı îcâbı muhâlefet meydanında at oynatır; kul, harcadığı çaba ile nefsin fenâ arzularına ulaşmasını engeller. Nefsini dolu dizgin salıveren şer ve kötü işlerde onun ortağı olur. (Kuşeyrî Risâlesi)
– Nefsimi köreltmek için, ucundan iki lokma kopardım.
– Çoğunu, kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü. (Ö. Seyfettin)
– Ben de nefsimi müdâfaa etmekte haklıyım. (A. M. Efendi)
– Riyakârlığı da bir türlü nefsine yediremiyordu. (S. Fâik)
– Nefsin her isteğine uyma, nefsini köreltmek istersen ölümü hatırla.
– Fabrikadan kovulmuş olmayı nefsine yedirememişti. (M. Yesâri)
– Nefsini kim ki bildi bildi Hak’ı / Nefsini bilmeyenler oldu şakî. (Nesîmî)
– Bu restoran gerçekten bazı nefis yemekler sunuyor.
– Görmez misin nefse uyup gezeni / Dünyâ benim deyü kurmuş düzeni / Eğmez misin terâziyle mîzânı / Allah’a kul olan böyle mi olur. (Y. Emre)
– Nefsini köreltmek için oruç tutman iyi olur.
– Nefsine uyup yapmış bir hata, o da şimdi çok pişman.