Kumpas mecaz anlamı; baş başa verip bir düzen hazırlamak, gizli bir tertip kurmak demektir. Kumpas; matbaalarda satırlar dizilirken harflerin içine yerleştirildiği, açıklığı ayarlanabilen demir cetvel, deniz haritaları üzerinde mesâfe ölçmek için kullanılan pergel, gemici pusulası, tel, mil, bilya ve makine parçalarının boyutlarını hassas olarak ölçmeye yarayan âlet demektir. İşte kumpas kelimesi ile ilgili cümleler.
– Müdürü koltuğundan etmek için kumpas kurmuşlar.
– Berâber kumpas kurarlar, saman altından su yürütürler. (R. H. Karay)
– Baş başa vererek bana karşı fısıl fısıl kumpas kurarlar. (R. N. Güntekin)
– Arabasına uyuşturucu koyup, kumpas kurmaya çalışmışlar.
– Bu saatte kurt kuş uykuda; siz gece yarısı buraya toplanıp da ne kumpas kuruyorsunuz? (H. R. Gürpınar)
– Ben asla bir kumpasa dâhil olmam.
– … bir gazetede kumpas kurmuşlardır. (P. Safa)
– Beni kazıklamaya çalışman, kumpas kurman yavşaklıktan öte bir şeydi; o yüzden sana güvenmemi isteme.
– Üç kişi burada gizli gizli ne kumpaslar kuruyorsunuz bakayım? (O. C. Kaygılı)
– Hasan projeyi yok etmek için bir kumpas kurdu.
– Biz laboratuvarda ince ölçümler için de kumpas kullanırdık.
– Teknik elemanlar mikrometre, kumpas, valf, vana gibi elemanların kullanımını bilmek zorundadırlar.
– Milimetrik ölçüm yapmak istiyorsan kumpas kullanman gerekir.
– Bunların yanında irili ufaklı birçok pergeller, taksim pergelleri, kumpaslar müşahede olunur. (A. M. Efendi)
– Bir kumpas alabilirsem ölçümlerimi daha hassas bir şekilde yapabilirim.
– Kumpasın arkası ile iç çap ölçülüyor.
– Murat çavuş paket dâiresindeki Behîre’ye gizli gizli bir şeyler söyledi. Gāliba yine bir kumpas kuruyorlar. (M. Yesâri)
– Anladığım kadarıyla, bizler bir kumpasa geldik.