Tefahür; iftihâr etme, övünme gibi anlamlara gelir. Diğer bir ifade ile tefahür; kişinin Allah’ın kendisine vermiş olduğu soy, makam, mevki ve ni’metler karşısında şükredip daha fazla tevâzu göstereceğine, bu ni’metlerle başkasına karşı iftihâr edip böbürlenmesidir. İşte tefahür kelimesi ile ilgili cümleler.
– Dünyâda hiçbir şeyle tefâhur etmemeli. (Şemseddin Sâmi)
– Biliniz ki, dünyâ hayâtı; elbette la’b (oyun) ve lehv (eğlence) ve zînet (süslenmek) ve tefâhür ve malı, parayı ve evlâdı çoğaltmaktır. (Hadîd sûresi 20)
– Giyimde de îtidâli (dengeyi) muhafaza zarûreti vardır. Tefâhür, yani böbürlenmek ve çalım satmak gâyesiyle giyinme ve süslenmeler, dînen haramdır.
– Eflâke tefâhur eyle ey hâk / Kim oldu refîkin o dürr-i pâk. (Fuzûlî)
– Tefahür; fahirlenmek, iftihar etmek, kendini iyi görüp kusurdan gaflet etmek demektir.
– Süleyman (as)’ın kimsenin muktedir olamayacağı güçlerin kendisine verilmesini istemesi, tefâhür (övünmek) için değildi. Zamanındaki zâlim pâdişahları zelîl etmek içindi. Çünkü devrindeki pâdişahlar, gurur ve kibir içinde zulmediyorlardı.
– Ağabeyimiz tefahür etmeyi çok seviyordu.
– Tâc ü destâr ile tefâhur eder / Başını açıcak keli görünür. (Nef’î)