Derece; ölçü, miktar, kademe, seviye, mertebe, mevki, bulunulan yer, safha, kerte, radde, kadar, denli, basamak gibi anlamlara gelir. Ayrıca derece; civa, alkol gibi maddelerin ısı etkisiyle hacimlerinin artması esâsına dayanılarak yapılan ve bir cismin veya vücûdun sıcaklık bakımından hangi seviyede bulunduğunu gösteren âlet, termometre demektir. İşte derece kelimesi ile ilgili cümleler.
– Acem Ali’nin de bu dereceyi bulması için daha pek çok belâlar geçirmesi bu yolun hükmü îcaplarındandır. (A. M. Efendi)
– Hastalığı, üçüncü derecede verem.
– Ben seni görmeyeli ne kadar az zamanda bu derece gelişmişsin. (R. H. Karay)
– Sol tarafımda amfiteatrda yapılmış bir ameliyat resmi, yanımda bir derece, arkamda bir takvim. (P. Safâ)
– Ne derece samimi olduğunu hep beraber göreceğiz.
– Servet-i Fünun ve II. Meşrûtiyet devrine mensup ikinci derecedeki şâirlerden bâzılarının eserlerini ilâve ettim. (M. Kaplan)
– Bana bir tane derecesi olan bir silindir gerekiyor.
– Hastaların ateşini ölçen aletle, dereceyle ancak asker ocağında karşılaşabilirdi. (N. Hikmet)
– Hava üç derece ısındı.
– Beni görünce elindeki erzak torbasını merâkının derecesini hissettiren bir şiddetle yere bırakarak yüzüme baktı. (P. Safâ)
– Sıcaklık derecesi sürekli yükseldiği için çalışmakta güçlük çekiyoruz.
– Hukuk tahsilini Paris’te bitirmiş, birinci derece diploma almıştı. (Ö. Seyfettin)
– Biz 45 derece güneşin altında tarlada çalışıyorduk.
– Asit ölçerin dereceleri silinmiş.
– Beyrut’ta, ikinci derecedeki lokanta masalarında böyle su içmeye alışmışlara mahsus testilere rastgelirsiniz. (R. H. Karay)
– Bu işlerin seviyesini derece derece yükselteceğiz.
– Beyoğlu’nda bu derece itibar görmemişti. (E. E. Talu)
– Dereceler rekor kırdı bu yaz çok sıcak.
– Bâzıları da hürriyet zamânın iktizâsına göre derece derece vermelidir derler. (N. Kemal)
– Okulu iyi bir dereceyle bitirdi.
– Ve o derece basit âletlerin yardımıyle çalışırdı ki… (S. Ayverdi)
– Bu derece küstah olmanızı anlayışla karşılayamıyorum.
– Çalıştığım derecede eğleniyordum. (R. N. Güntekin)
– Ne derece hizmetin / Varsa odur himmetin. (Z. Gökalp)