Denk; aynı ölçüdeki şey, eşit, eş, … kadar, uygun, nitelik yönünden eşit, bir yük, kıymeti veya niteliği bakımından aynı değerde olan şey veya kimse, eş, akran, küfüv, özdeş, idantik, hayvanının iki yanına yükletilen yüklerden her biri, tay, büyük bir bohça biçiminde sıkıca bağlanmış eşyâ veya ticârî mal gibi anlamlara gelir. İşte denk kelimesi ile ilgili cümleler.
– Bizimkinin evde olmadığı bir zamana denk getirirsem çağıracağım, bakalım gelecek mi? (Ç. Altan)
– Araba kullanırken, ayağını denk almaya bak.
– Ayağınızı denk alıp, bu sorunu bir an evvel çözümlemenizi istiyorum. (R. Mağden)
– Eğer ayağını denk almazsan o adamlar başına bir iş açacaklar senin.
– Herkes alacağını almalı beyler / Koç yiğit dengini bulmalı beyler. (Köroğlu)
– Cuma gecesine de denk getirmek lâzım. (R. Tamer)
– Köylü dengini sırtlayıp kentlere geliyor.
– Çok aradım bulamadım dengimi / Elvan çiçeklerden aldım rengimi. (Halk türküsü)
– Çocuğunun dersleriyle ilgili ayağını denk basman lazım.
– Şehrin ortasında bir kurulu düzen var ki dengi dengine işleyip duruyor. (N. Meriç)
– Evet şeyhim, olaylar denk düştü, barış bozulmadı. (K. Tâhir
– Atalar boşuna dengi dengine dememiş.
– Denklerin üstünde zayıf bir delikanlı hazin bir ayrılık türküsü çağırıyor. (Y. Z. Ortaç)
– Olur mu dünyâya indirsem kepenk / Göz yaşı döksem Nuh tûfânına denk. (N. F. Kısakürek)
– Herkes dengi dengine evlenmeli.
– En büyük işlerinden biri denk bütçe yapmak. (R. N. Güntekin)
– Yükün bir dengi fasulye, bir dengi nohut.
– Karşıki sâhilde yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işâretler ettik. (R. H. Karay)
– Şehrin ortasında bir kurulu düzen var ki dengi dengine işleyip duruyor. (N. Meriç)
– Evlenmelerde akran, denk aramada onlar erkeklerden daha mutaassıptırlar. (A. H. Tanpınar)
– Bizimkinin evde olmadığı bir zamana denk getirirsem çağıracağım, bakalım gelecek mi? (Ç. Altan)
– Bunun için bohçacı kadınlar gibi peşiniz sıra bir denk gezdirmeniz lâzımdır. (R. N. Güntekin)
– Dengine getirir getirmez patlattı yumruğunu.
– Dolunun her biri, denk gelse bir kafa yarardı. (T. Buğra)
– Boyu boyuna denk.
– Neleri, nasıl yazacağımıza gelince, yaşadığım günden başlayıp, denk geldikçe geriye dönüşlerle. (N. Meriç)
– Silâhları denk denk bağlattı. (Ö. Seyfeddin)
– Dengine getirip her şeyi söyledim.
– Bodrum katında kalan sıska oğlanın salonunun tam üstüne denk düşüyordu odası. (E. Şafak)