Kaybetmek; bir daha ele geçmeyecek şekilde yitirmek ve ondan mahrum kalmak, nerede ve ne olduğunu bilemeyecek yada aradığında bulamayacak şekilde elinden çıkarmak, yerini şaşırıp aradığı şeyi veya yeri bulamamak, artık göremez olmak, sâhip olduğu bir şeyi yitirmek yada o şey artık onda bulunmamak, yenik bitirmek, mağlûp olmak, kumarda parası elinden gitmek gibi anlamlara gelir. Kaybetmek mecaz anlamı ise, ölümle ayrılmak demektir. İşte kaybetmek kelimesi ile ilgili cümleler.
– Gecenin karanlığında yolumu kaybettim.
– Kuruyan sular gibi zamânı da kaybettik. (C. S. Tarancı)
– Vatan sevgisini vatan kaybedenler bilirlermiş. (A. Gündüz)
– Bir kızım vardı, doğururken onu da kaybettik. (S. F. Abasıyanık)
– Dün nüfus kâğıdımı kaybettim.
– Yavrum! Sonra bacağını bütün bütün kaybedersin. (P. Safâ)
– Hesapta bu binlerce lirayı kaybetmek ihtimali yok değildi şüphesiz… (R. Enis)
– Sizi kalabalığın arasında kaybettim.
– Hukukta pek sevdiğim birkaç arkadaşım vardı. Bunlardan birisini birkaç sene evvel kaybettik. (B. Felek)
– Kadın o kadar kan kaybetmiş ki az daha ölecekmiş. (M. Ş. Esendal)
– Kaybettiğiniz vücûdun sizin için pek sevgili bir varlık olduğunu şüphesiz anlıyorum. (K. Nâdir)
– Dün gece kumarda çok kaybetmiş.
– Kendi kendime güvenimi o kadar kaybetmiştim ki. (P. Safâ)
– Benim kitabımda kaybetmek diye bir şey yoktur.
– Ali Rızâ Bey sıcağı sıcağına Muzaffer’le görüşmezse cesâretini kaybetmekten korkuyordu. (R. N. Güntekin)
– Bu maçı kaybedersek şampiyonluğu da kaybetmiş oluruz.
– Bir iki söz söyledikten sonra kendini kaybetti, oraya yığılıverdi.
– Şehir içine girince yolumuzu kaybettik.
– Ağır hakaretler edince ben de aklımı kaybettim.
– Filmi izlerken bir ara korkudan aklımı kaybettim.
– Yaşadığı psikolojik sorunlar nediyle aklını kaybetmiş.
– Aklını kaybetmiş zavallı adamın kimi kimsesi de yok.
– Kazanırken neşesine, kaybederken feryâdına dayanılmaz. (Y. Z. Ortaç)
– Seni parkta bir anda kaybedince çok korktum.
– Kazandığı zaman alkışlar, kaybettiği zaman yuhalar. (B. Felek)
– Her geçen gün değer kaybeden bir arsa almışız.
– Ağabeyisi ve gurbet arkadaşı İzzeddin Keykâvus’un elinden tahtı almak için harekete geçer ve muhârebeyi kaybedince Ankara kalesine kapanır. (A. H. Tanpınar)
Yitirmek ile ilgili deyimler ve anlamları
Yitirmek ile ilgili cümleler
Kaybetmek ile ilgili atasözleri ve anlamları