Lakırdı; söz, laf, kelam, anlamsız ve boş söz, dedikodu gibi anlamlara gelir. İşte lakırdı kelimesi ile ilgili cümleler.
– Dudaklarımızda lakırdısını unutmuş insanların utangaç gülümseyişiyle birbirimize bakıştık. (Y. Z. Ortaç)
– Bir otomobile koyarak evine götürdüklerinden beri kimse ile lakırdı etmiyor. (R. H. Karay)
– Bu nasıl lakırdı böyle?
– Bu târihte Fâtih’te doksan bin kişiye lakırdı ettim. (B. Felek)
– Maksadım lakırdıya tutup çekilip gitmesine mâni olmak. (R. H. Karay)
– Fakat ben lakırdılarını ağızlarında bıraktım ve uzaklaştım. (R. N. Güntekin)
– Söyle bana, böyle lakırdılar söyle. (N. Kemal)
– Yavaş söyle kardeş, şimdi işitirse lakırdısını sakınmaz, bir söz atar. (H. R. Gürpınar)
– Ders esnâsında komşularımı lakırdıya tutmamayı, uslu uslu muallimi dinlemeyi öğreninceye kadar orada bir sürgün hayâtı geçirmeye mahkûmdum. (R. N. Güntekin)
– Senin yanında da hiç lakırdı edilmez ki… (H. R. Gürpınar)
– Senin canın sağ olsun. Kunduranın lakırdısı mı olur. (M. Ş. Esendal)
– Tıpkı bir lakırdı makinesi gibiydi. Mükemmelen dokuz lisan biliyor. (Ö. Seyfeddin)
– Gözünü açana lakırdı yetiştirmeye çalışıyordu. (S. Fâik)
– Sana lakırdı anlatılmaz ki… Dur daha neler söyleyecektim bakayım, ha… Saffet gāliba aşçının karısına da sataşıyormuş. (F. Celâl)
Lakırtı ile ilgili deyimler ve anlamları
Kelime ile ilgili cümleler