Eziyet; zahmet, zulüm, cefa, incinme, üzgü, aşırı güçlük ve sıkıntı, ezâ, sıkıntı ve yorgunluk vermek gibi anlamlara gelir. İşte eziyet kelimesi ile ilgili cümleler.
– Onun yüzünden çok eziyet çekmişti.
– Geçen kış çok eziyet çektik.
– Bize ve çocuklarıma böyle eziyet çektirmeye kimsenin hakkı yoktur.
– Bu sıcak havalar bize çok eziyet veriyor.
– Nesiller boyu çocuklara, torunlara bu zillet ve eziyet anlatılmıştır.
– İnsanlara olduğu kadar hayvanlara da eziyet etmekten korkup çekinen Râtibe Hanım… (S. Ayverdi)
– Niçin bu çocuklara eziyet ediyorsunuz?
– Bey, kıza nâfile eziyet ediyorsunuz. (H. R. Gürpınar)
– Ama bunca eziyete sırf oğlunun hatırı için katlandığına emin değildi artık. (A. Kulin)
– Ne kadar eziyet çekmişti. (H. E. Adıvar)
– Bana gavur eziyeti etmekten bıkmadın mı oğlum?
– Çekmek mi nasîbimiz eziyyet. (A. Hâmit)
– Ruslar gibi Slav olan Bulgarlarla, Ruslardan büyük eziyet çekmiş Kafkasyalı Müslümanlar arasında karşılıklı katliamlar yaşandı.
– Yaşamak bundan sonra kalbe ne eziyettir. (Z. O. Sabâ)
– İçlerinden birine kancayı atmış, maksadı, onu üzmek, ona eziyet etmektir. (R. H. Karay)
– Yaptığınız, gavur eziyeti etmekten başka bir şey değil.