Neşe; sağlıklı ve mutlu olmaktan doğan ve dışa vuran sevinç, keyif, gönül açıklığı, sürur, şetaret, hafif sarhoşluk, çakırkeyif olma, gönülde duyulan ve dışa vuran ferahlık hâli, üzüntüsü olmamaktan ileri gelen ve kendini çeşitli şekillerde belli eden iç ferahlığı, bâzı güzel durumların insanda uyandırdığı mânevî zevk gibi anlamlara gelir. İşte neşe kelimesi ile ilgili cümleler.
– Faturayı görünce babamın neşesi kaçtı.
– Haberi duyunca neşem kaçtı.
– Çocukların neşesi kaçmasın diye, bu haberi bir süre söylemedik.
– Olayı büyütüp kimsenin neşesini kaçırmayalım.
– Bir film izledik, neşemiz yerine geldi.
– Neşesi yerine gelsin diye, arkadaşları hediyeler almış.
– Zîra bütün bu tarîkatlar arasında mânevî bir râbıta mevcuttur. Bunlar, aynı yoldan yürüyen ve nihâyet teslik tarzlarında, neşede ve birtakım merâsimde ayrılan tarîkatlardır. (Sâdeddin N. Ergun)
– Senin gibi neşe dolu bir insan olmayı ben de çok isterdim.
– O günden sonra Canan’ın uzun müddet neşesi kaçtı. (P. Safa)
– Fakat doktorun neşesi çabuk kaybolmuştu. (P. Safâ)
– Akşama doğru ancak neşesini bulmaya başladı.
– Bir AVM turu yapınca neşemizi bulduk.
– Çok neşe dolu bir çocuk olduğu için herkesle çok iyi anlaşıyor.
– Bu garip neşenin sebebini anlamadım. (R. N. Güntekin)
– Zaferin bütün neşesi bu ihtiyarda idi. (F. R. Atay)
– İnsanlar neşe nedir artık bilmiyor. (Y. K. Karaosmanoğlu)
– Neşe dolu günler bizi bekliyor.
– Neşesini yitirmesine sebep olan mesajı bize göstermedi.
– Dostlarla sohbet edince, biraz olsun neşemizi bulduk.