Sentez; birleştirme, birleşim, terkip, çeşitli unsurları birleştirerek yeni bir şey meydana getirme, ayrıntılardan bütüne varma üsûlü, tez ve antitezin daha üst seviyede kaynaşmasından meydana gelen unsur, birkaç şeyi bir bütün meydana gelecek şekilde birleştirme, birbiriyle ilgili fikir ve düşünceleri aralarında bir bağ kurarak bir bütün hâline koyma gibi anlamlara gelir. İşte sentez kelimesi ile ilgili cümleler.
– Bu, tam bir antitezdir, iddia ettiğiniz gibi sentez değildir. (P. Safa)
– Türk bilim insanı DNA sentezleme çalışmaları için yeni bir yöntem buldu.
– Ben çekirdek ailemde sentezden yanayım.
– Sentez olmaya çalışıyordu.
– Kimya terimi olarak sentez; iki farklı maddenin birleşerek kendi özelliklerini kaybedip yeni özellikte bir madde meydana getirmesi olayına sentez denir. Sentez olaylarında yeni özellikte bileşik çeşitleri elde edilir.
– İslâmʼın ne beşerî sistemlerle, ne zamâne akımlarıyla, ne de kendinden başka dinlerle bir senteze ihtiyacı yoktur.
– Protein sentezi üzerinde çalışan bilim insanlar kanser ile ilgili önemli bir buluş yaptıklarını açıkladılar.
– Evlilik kurumu saygıyı ve sentezi hak eder.
– Sentezleyebildin mi bari?
– Dini terim olarak sentez; yalından karmaşık olana, külliden cüziye, zorunludan olasıya, ilkeden onun uygulanmasına, genel yasadan bireysel duruma, nedenden etkiye, öncülden varılan sonuca giden düşünme biçimi, bireşim demektir.
– Hâlbuki İslâmʼın ne beşerî sistemlerle, ne zamâne akımlarıyla, ne de kendinden başka dinlerle bir senteze ihtiyacı yoktur. Buna ihtiyaç görmek, İslâmʼın ihtişâmını lâyıkıyla tanımamaktır.
– Sentez oluşturup yaşamak çok daha hoş değil mi?
– Sakkaroz ve nişasta sentezi kloroplasta özgüdür.
– Sanat terimi olarak sentez; çeşitli bölüm parça ve farklı öğelerin bir araya getirilmesi ile oluşan farklı bir bütün, bir araya getirme ve ayrıştırma demektir.