Gayret; olağanüstü bir biçimde uğraşma, çalışmak, emek sarfetmek, uğraşıp didinme, belli bir şey için çabalama, içten gelerek çalışma, kendini sıkıp tahammül etme, dayanma gücü, sabır, başkasının ortak olmasından hoşlanmama, kıskançlık, bir işi yapmak için kendini zorlamak, koruma, esirgeme, kayırma duygusu, kutsal sayılan şeylere yabancıların saldırmasını görmekten doğan dayanamama duygusu gibi anlamlara gelir. İşte gayret kelimesi ile ilgili cümleler.
– Uzmanlar halkı bilgilendirmek için gayret ediyor.
– Biraz daha gayret edersek istediğimiz sonucu alabiliriz.
– Derslerinde başarılı olmak için gayret gösterdiğini görmedim.
– Zevcim bana nispetle yaşlı, fakat iyi bir adam, beni gāyet hoş tutmaya gayret ediyor. (H. R. Gürpınar)
– Biraz gayret göstersen, olacak bu iş.
– Bu şirket için çok gayret sarf ettim.
– Akılla, tavsiyeyle olacak şey değil, gayret yine dayıya düştü. (R. N. Güntekin)
– Gayret sarf etmeden başarılı olmak mümkün olmuyor.
– Gayret dayıya düştü; bu işe sen el atmazsan olmayacak.
– İçkiye, tütüne alışmamak yolunda Sohbet’in gösterdiği gayret çok büyüktü. (A. Midhat Efendi)
– Kız evde kalınca, gayret dayıya düşermiş.
– Allah aşkına, bende biraz gayret bırak ki vedâ edebileyim. (N. Kemal)
– Gayret dayıya düştü, lakin dayı da yok ortalarda.
– İstediğiniz kadar serbestçe sevişin, biz bir veçh ile onlara haset etmeyiz, gayrete hiç düşmeyiz. Müsterih olun! (A. Vefik Paşa)
– Ve Moğol istîlâsının netîcelerini önlemek için ne gayretler sarfetmiştir (A. H. Tanpınar)
– Gayret dayıya düştüyse, işin zor.
– Eh, dedi, elimizden geldiği kadar gayret ederiz. (S. F. Abasıyanık)
– Akşam gayrete gelip, tüm ödevi bitirdim.
– Hatta büyük dehâsına ve sonsuz gayretine rağmen bu battallaşmış, paslı ve hurda makineyi artık devrin pâdişâhı da eski hâlinde işletemezdi. (S. Ayverdi)
– Maçın sonlarına doğru, gayrete gelip beraberliği sağladılar.
– Bu lisanda bir zerre şiir bırakmamaya gayret ettiler. (R. N. Güntekin)
– Bu sözlerle, bana gayret vermeye çalıştığını biliyorum.
– Azar azar fakat ısrarlı bir gayret göstermeye başladı. (P. Safa)
– Kendisine dâima gıpta ettiğim bahçıvan aynı nokta üstündeki ısrârından yorulmuyor ve isyansız gayretiyle bana bir bahçede uğraşmak sevgisini telkin ediyor. (P. Safâ)
– Sen de biraz gayret versen, daha da azimli olacak.
– Gayret ederek konuşmaya başladım. (P. Safâ)
– Bu tavır insanların gayretine dokundu, inşallah gayretullaha dokunmaz.
– Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu. (M. Yesari)
– Bize gayret yakışır merhamet Allâh’ındır / Hükm-i âtî ne fakîrin ne şehinşâhındır. (N. Kemal)
– Babasının gayretine dokunmuş olacak ki, o yaşlı adam tüm siparişleri hazırlamış.