Portekizliler, yaman denizcilerdi. Komşuları Afrika, onları kendine çekti. Ticarî ve dinî nedenlerle, kıyıların keşfine pek erken giriştiler. 1420 yılından itibaren, Gemici Henrique, özel bir donatımla Sagres’ten yola çıkarak seferlere girişti. Ne var ki, onun ölümünden sadece yirmi altı yıl sonra, Bartolomeu Dias, Afrika’nın güney ucuna ulaştı ve oraya Fırtınalar burnu adını verdi.
Firavun Nekao II’nin hizmetinde çalışan ve Hannon’un Deniz Gezisi adlı kitabın yazarı olan Portekizli bir denizci. M.Ö. 600 yılına doğru, altmış gemiden oluşan bir donanmanın başında, Afrika’yı güneyden dolaşmak için giriştiği seferleri ve bu arada, Ekvator seviyesine kadar gittiklerini anlatır.
Portekizliler pek çok seferler yaptılar. Güney yönünde, burundan buruna, adadan adaya yavaş yavaş ilerleyerek, Hindistan’a ulaşmaya çalıştılar. Sırasıyla 1420’de Madeira adasına, 1432’de Kanarya adalarına, 1434’te Fas’ın güneyindeki Bodajor burnuna, 1441’de Moritanya kıyısındaki Beyaz buruna, 1456’da Yeşil Burun adalarına, 1462’de Liberya’ya, 1472’de Fernando Poo adasına, 1484’te Balinalar körfezine vardılar.
Afrika’nın güney ucundaki tehlikeli burnu aşarak, kıtanın çevresini dolaşmak ve Hint okyanusunda ilerlemek şerefini 1487 yılında Bartolomeu Dias kazandı. Dias, Portekiz’e döndükten sonra, kral Joao II, ülkesinin gelişmesi bakımından bu yeni ticaret yolunun önemini belirtmek için, Afrika’nın güney ucuna, Ümit burnu adını verdi.
Ümit Burnu nerde
Ümit Burnu, Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Cape Yarımadası’nın güneydeki uç noktasıdır. Denize doğru uzanan kayalık bir burun olan Ümit Burnu denizden yaklaşık 245 metre yüksektedir.
Bartolomeu Dias kimdir?
Bartelomeo Diaz yaklaşık 1450 ile 29 Mayıs 1500 yılları arasında yaşamış Portekizli denizci ve kâşif’dir. Afrika kıtasının güney ucu olan Ümit Burnu’nu ilk kez gemiyle dolaşan kişidir.
Onbeşinci yüzyıl sonları ile onaltıncı yüzyıl başları Avrupalıların dünyayı tanıdıkları, bir bakıma keşfettikleri yıllar oldu. Bu keşiflerde en önemli rolleri gemici milletler olan Portekizliler, İspanyollar, sonra da İngilizlerle fransızlar oynadılar. Bu yıllarda Avrupalılar, pusulayı ve barutu Çinlilerden öğrenmişlerdi. Pusula ve gemilere konulan toplar, uzun yolculuklara çıkmayı, serüvenlere atılmayı mümkün kılıyordu. Osmanlı İmparatorluğunun büyümesi ve İstanbul’un fethi AvrupalIların kara yolu ile Çin’e, Hindistan’a ulaşmalarını engellemişti. Onun için denizden bu ülkelere ulaşmak, altm ve baharat getirebilmek isteği de vardı.
Portekizliler Afrikanın kuzey bölgelerinde Septe’yi, Tanca’yı ele geçirmişler, Gine kıyılarına kadar uzanmışlardı. Portekiz kralının oğlu Prens Henri, bu keşiflerle çok ilgileniyor, durmadan yeni seferler hazırlıyordu . Bu yüzden Prense “Gemici Henri “adını vermişlerdi. Ama bütün çabalarına rağmen, Portekizli gemiciler daha aşağılara inmek, Afrikanın o devirde insanlığa meçhul olan güney kıyılarına ulaşmak istemiyorlardı. Daha aşağılara inecek gemilerin önce korkunç bir sıcaklıkla karşılaşacağına, güneşin alevlerinin gemileri yakacağına, bundan kurtulunca bile aşağılarda fırtınaların ve kayalıkların gemileri yok edeceğine inanıyordu.
Prens Henri.bu seyahate cesaret edebilecek bir gemici bulamadan öldü. Ama, Portekiz kralları keşif ve ticaret gezilerini devam ettirdiler. Kongo kıyıları keşfedildi. Portekizliler buralara yerleştiler. Hatta halkın bir kısmı Hristiyanlaştırıldı.
DİAZ’IN HEYECANLI MACERASI
1487 yılında Bartelomeo Diaz adlı 37 yaşındaki Portekiz denizcisi, Prens Henri’nin bir zamanlar çok istediği seyahati gerçekleştirmek üzere yola çıktı. Amaç, Afrika’nın en güney noktalarına ulaşmak, deniz yolu ile Hindistan’a gidilip gidilemeyeceğini öğrenmekti. Diaz ve gemicileri Ekvatora yaklaşınca, artan sıcaklık akıllarına korkunç düşüncelerin gelmesine yol açtı. Acaba, eski denizcilerin anlattığı hikâyeler doğru muydu? Ama tereddütler geçiştirildi. Yola devam edildi.Bazı fırtınalara ve diğer güçlüklere rağmen durmadan Güneye doğru inildi. Nihayet “Ümit Burnu” adı verilen noktada, Afrika kıtası sona erdi. Bu burundan sonra sola dönerek ilerlediler. Artık şüphe yoktu. Hindistan’a deniz yolu açıktı ve bu deniz önlerindeydi. (1488).
Korkusuz ve bilgili bir gemici olan Bartelomeo Diaz Portekiz’e dönünce Lizbon’da büyük törenlerle karşılandı. Onun dönüşünü görenler arasında Kristof Kolomb’da vardı. Diaz’ın yolculuğu, Kolomb’u da cesaretlendirmişti. Diaz daha büyük keşifler yapmayı, arzuladı ama hastalandı ve 1500 yılında 50 yaşında öldü.