Payitaht; hükümet merkezi, başşehir, başkent, taht şehri, hükümdarın oturduğu şehir gibi anlamlara gelir. İşte payitaht kelimesi ile ilgili cümleler.
– Pâyitahtın karışık sokakları bugün çok kalabalıktı. (Ö. Seyfeddin)
– Ertesi gün Konya ovalarından payitahta, uzaklardaki İstanbul’un yüksek mavi gölgesine doğru süratle geçiyorduk. (H. S. Tanrıöver)
– Şık Avrupa pâyitahtlarında zarif bir diplomat. (Reşat N. Güntekin)
– Eğer payitahta gidersek orada işimize yarar bir şeyler de bulabiliriz.
– Mezbûrun pâyitahta gelmezden önce ve sonra nice mûteber gazâları vardır. (Kâtip Çelebi)
– Yarın payitahta gitmek için yolculuk yapmaya hazırlanıyoruz.
– Bütün muazzam muvaffakıyet ve zaferlerinden sonra Paşa, izzet ve şerefle, alnı ak bir şekilde İstanbul’a döndü. Pâyitaht olan İstanbul, bu eşsiz kahramanını şânına lâyık bir heyecan ile karşıladı.
– Bursa bir payitaht şehridir.
– Payitahtta huzur ve güven içinde senelerce yaşadılar.
– Bağdat seferinden muzafferen dönen haşmetli Kânûnî, Hayreddîn Paşa’yı İstanbul’a dâvet etti. Pâdişah fermânı üzerine Hayreddîn Paşa, Akdeniz hâkimiyetini sağlamış olarak pâyitahta geldi ve Sultân’ın huzûruna çıktı.
– Payitahtta bu tür olayların olması pek alışık olunan bir şey değildir.
– Ertesi gün Konya ovalarından payitahta, uzaklardaki İstanbul’un yüksek mavi gölgesine doğru süratle geçiyorduk.
– Sâdât-ı kirâmdan (yani Peygamber Efendimiz’in soyundan gelenler) oralarda meskûn ise isimlerini pâyitahtıma bildir. Allâh Rasûlü’nün evlatları hiçbir sûrette sıkıntı ve darlık çekmesin.
– İstanbul’un fethi, Bursa’nın pâyitaht hayatına büsbütün son verdi.