Cesaret; tehlikeli ve zor bir işe girişmek için kişinin kendinde bulduğu güven, yüreklilik, korkusuzluk, atılganlık, yiğitlik, çekinmezlik, cüret, yürek ve göz pekliği demektir. Ayrıca cesaret; düşüncesizce, saygıyı aşan davranış anlamında da gelir. İşte cesaret kelimesi ile ilgili cümleler.
– Cesaretini topla ve gidip her şeyi öğretmene söyle.
– Tarih Türk ordusunun cesaret örnekleriyle doludur.
– Sen babanla bu şekilde konuşmaya nasıl cesaret ediyorsun?
– Biraz cesaret göstermezsek işi yetiştiremeyeceğiz.
– Hayvanın sokulganlığından cesaret alan bir başka kız da usulca yanına yaklaştı. (H. Taner)
– Bana bir şey söylemeye cesaret ettiğini gördünüz mü şimdiye kadar? (T. Buğra)
– Demek ki işi açığa vurmak cesaretini gösterdi. (R. H. Karay)
– Sabahın ışıkları bana yeniden bir cesaret verdi. (S. F. Abasıyanık)
– Bütün halk türküleri gibi ölenin örnek cesaretini öven türkülerdi bunlar. (N. Cumalı)
– Çocuğunuza başarılı olması için biraz cesaret verin.
– Ekonomik gücüm bana cesaret veriyor.
– Senden cesaret almasa böyle konuşamaz.
– Bir cesaret geldi, aklımdaki her şeyi sordum.
– Cesaret gösterip adamı kapı dışarı edemediniz.
– Cesaretini toplayabilse evlenme teklif edecek.
– Son üç maçı kaybedince, oyuncuların iyice cesareti kırıldı.
– Cesareti kırılmasın diye sürekli destek oluyoruz.
– Bu karanlıkta eve gitmeye cesaret edemem.
– Senden cesaret bulmasa böyle konuşamaz.
– Yapılan olumsuz yorumlar tüm cesaretimi kırdı.
– Hayatta kötü örnekler cesaretinizi hiçbir zaman kırmasın.
– Cesarete gelip ona sevdiğimi söyledim.
– Cesarete gelsin diye maddi destek olduk.
– Sen bu işi tamamlayacaksın, bu yolda asla cesaretini kaybetme.
– Sen de cesaretini kaybedersen, bize kim destek olacak?
– Yaptığı son kaza cesaretini kaybetmesine yol açtı.