Düşman; birine karşı kötü duygular besleyen, onun kötülüğünü isteyen, ona zarar vermeye çalışan, onu hiç sevmeyen, ondan nefret eden, yağı, hasım, dost karşıtı gibi anlamlara gelir. Diğer bir ifade ile düşman; aralarında, birbiriyle silahlı çatışmaya varacak denli bir anlaşmazlık bulunan yanlardan her biri, birbirleriyle savaşan devletler ve bu devletlerin asker, sivil bütün uyrukları demektir. İşte düşman kelimesi ile ilgili gerçek ve mecaz anlamlı örnek cümleler.
– Şu dakika yalnız bu memleketin değil, bütün insanlığın düşmanı kesilmişti. (Y. K. Karaosmanoğlu)
Hele ihtiyarlıkta yatağa düşmek, düşman başına. (A. İlhan)
– Can düşmanları etrafında cirit atıyorlardı.
– İki aile birbirine düşmandı.
– Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır. (S. F. Abasıyanık)
– Nihayet düşman amana geldi.
– Düşmana aman dedirtmek boynumuzun borcu oldu artık.
– Her sokak düşmanlarla doluyken o, sevinçli sevinçli şarkı söylüyor. (A. Gündüz)
– Dostumuza güvenmeyelim de, düşmanımıza mı güvenelim? (B. R. Eyuboğlu)
– Artık düşman hattının ardında kapana kısılmıştır.
– Tank, ana görevi doğrudan ateş gücü kullanımıyla düşman kuvvetlerine saldırmak olan, paletli ve zırh lı bir savaş aracıdır.
– Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz. (R. E. Ünaydın)
– Düşman bize gece saldırdı.
– Yalnız benim değil, bütün ailenin düşmanı kesilmişti.
– Düşman bütün gün saldırısına devam etti.
– Düşman çatlatmakta da üstüne yok senin!
– Ben senin düşmanın değilim, Hasan.
– Can düşmanları etrafında cirit atıyorlardı.
– Babamın en büyük düşmanının oğluna aşığım.
– Düşman bizimle bir ateşkes görüşmesi yapmak istiyordu.
– Alkol tedavisinden sonra içki düşmanı bir insan oldu.
– Bilinmeyen bir düşman tarafından saldırıya uğruyoruz.
– Asla bir can düşmanım olsun istemem.
– Cesur askerler şehri yeniden kazanmak için düşman ile boy ölçüştü.
– Benimle düşman olan kim varsa hepsi kaybetmeye mahkumdur.
– Gelincikler, Yeni Zelanda’da kuşların en kötü düşmanıdır.