Burun kıvırmak; önem ve değer vermemek, küçümsemek, beğenmemek demektir. İşte burun kıvırmak deyimi ile ilgili cümleler.
– Önüne konan yemeklere burun kıvırıp sofradan kalktı.
– Annesi yemekte makarna olduğunu söyleyince burun kıvırdı.
– Her gösterdiğim kıyafete burun kıvırıyor.
– Bir şey yapacaksan burun kıvırmadan adam akıllı yapacaksın.
– Sana verilen şeylere böyle burun kıvırırsan herkesi üzersin.
– Ne iş verdiysem hepsine burun kıvırdın ve sonunda da yatıp uyudun.
– Sizin burun kıvırdığınız şeyler bizim için çok önemlidir.
– Adam burun kıvırmadan bir şey yapmıyor.
– Verdiğim elli liraya bile burun kıvırıyor.
– Her şeye burun kıvıran insanları hiç kimse sevmez.
– Senin o burun kıvırdığın şeyler benim için çok önemli yer kaplar.
– İşçilerimiz neden burun kıvırarak çalışıyorlar?
– Bir gün gelir burun kıvırdıkları şeylere muhtaç olurlar.
– Burun kıvırarak iş yapılmaz.
– Ona aldığımız hediyeyi beğenmeyerek burun kıvırdı.
– Böyle burun kıvırarak ödev yapanı da ilk defa görüyorum.
– Bazı insanlar her şeye burun kıvırır.
– Hiçbir işi burun kıvırmadan yapmadığını görmedim.
– Doğum günü hediyesine burun kıvırdı.