Boğazköy, Çorum’a bağlı Boğazkale ilçe merkezinin eski adıdır. İÖ 1650’de kurulan Hitit Krallığı’nın başkenti Hattuşaş’ın kalıntıları Boğazköy’ün yakınındadır. Bu kalıntıları ilk kez 1834 yılında Fransız Charles Texier buldu. 1907-1912 yılları arasında yapılan kazılarda çok sayıda çiviyazılı tablet ortaya çıkarıldı. Hattuşa (Çorum, Boğazköy), 1986 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır. Hattuşaş, Hititler’in geç tunç çağı dönemindeki başkentidir. Çorum il merkezinin 82 km güneybatısındaki günümüzdeki adıyla Boğazkale ilçesinde bulunmaktadır.
Alman Arkeoloji Enstitüsü’nce sürdürülen Boğazköy kazılarında ortaya çıkarılan en eski yerleşim kalıntısı İÖ 3000’in ilk yarısına tarihlenmektedir. Bu dönemin izlerine kentin Büyükkale bölümünde rastlanmıştır. Hititler’in kente en geç İÖ 1700’de yerleşmiş olduğu, Hammurabi döneminden kalma bir tabletten anlaşılmaktadır. Bu tablette kentin adı Hattuşaş olarak geçmektedir. Hititler, kendilerinden önce burada yaşayan Hattiler’in kente verdikleri Hattuş adını Hattuşaş yaparak dillerine uydurmuşlardı.
Çok geniş bir alana yayılmış olan Boğazköy kalıntılarını Büyükkale, Yukarı Kent, Aşağı Kent ve Yazılıkaya oluşturur. Kentin en yüksek kesimi olan Büyükkale, Akropol niteliğindedir. Surlarla çevrili bir içkale görünümündeki Büyükkale kentin yönetim merkeziydi. Kral ve yakınları, aralarında büyük avlular bulunan bir ya da iki katlı bağımsız yapılardan oluşan Büyükkale’deki sarayda oturuyordu. Sarayın en önemli bölümü, kazılarda 3.000’in üzerinde çiviyazılı tabletin bulunduğu yerdir. Arşiv ya da kitaplık olduğu sanılan bu yer birbirine paralel beş uzun salondan oluşan iki katlı bir yapıdır. Boğazköy’de bulunan tabletler arasında dünyanın ilk yazılı antlaşması olan Kadeş Antlaşmasının bir örneği de vardır. Bu antlaşma Kadeş Savaşı sonrasında Hitit Kralı III. Hattuşili ile Mısır Firavun’u II. Ramses arasında İÖ 1280’de yapılmıştı.
Büyükkale’nin kuzeybatısında Hititler’in fırtına tanrısı Teşup’a adanmış Büyük Tapınak yer alır. İÖ 14. yüzyıla tarihlenen bu anıtsal tapınak 160 X 135 metre boyutlarındadır. Ortada yer alan asıl tapınağın çevresinde çiviyazılı tabletlerin bulunduğu odalar, atölyeler ve büyük küplerin bulunduğu depolar yer almaktadır. Bu yönüyle tapınak çeşitli işlevleri olan bir yapılar bütünüdür.
Şuppiluliuma zamanında İÖ 14. yüzyıl ortalarında geniş bir alana yayılan kentin surları güçlendirildi. Bazı yerleri sağlam kalmış olan surların uzunluğu 6 kilometreyi bulur. Doğu ve batıdaki iki dere boyunca uzanan kent surlarının güney bölümü iki sıralıdır. Dış sur iç sura göre alçaktır ve moloz taştan örülmüştür. Surun iç ve dış duvarlarında dikdörtgen biçimli burçlar bulunur. İç surun kalınlığı, en geniş yerinde 7 metreyi aşar. Surun her iki yüzü taşla örülmüş duvarlardan oluşur. Bölme duvarlarıyla birbirine bağlanarak sağlamlaştırılan bu iki duvar arasındaki boşluk taş ve toprakla doldurulmuştur. “Sandık duvar” denen tarzda yapılmış olan ve üstü kerpiçle örülen iç surun yüksekliği 15 metreye ulaşmaktadır. Bu surların altında kenti dışarıya bağlayan ve bir kuşatma sırasında gizlice girip çıkmayı sağlayan 71 metre uzunluğunda bir tünel bulunmaktadır.
Boğazköy’ün güney surlarında, orta bölümdeki kapıya Yerkapı denir. Yerkapı, iki yanındaki büyük sfenks heykellerinden ötürü Sfenksli Kapı olarak da anılır. Bu kapının doğusunda Kral Kapısı, batısında ise Aslanlı Kapı vardır. Kral Kapısı’nın üstü Hitit mimarlığının özelliği olan sivri uçlu kemerle çevrilidir. Aslanlı Kapı’nın üstü ise günümüze ulaşamamıştır. Kapının iki yanındaki duvarlarda, büyük boyutlu Hitit heykelciliğinin değerli bir örneği olan iki aslan heykeli bulunur. Ağızlan açık duran bu ürkütücü görünüşlü aslanlar eskiçağ inancına göre kötü ruhları kente sokmamak için kapıya konmuşlardır.
Güney surlarının içinde dört Hitit tapınak yapısı daha bulunmaktadır. Ama Hititler’in Hattuşaş’taki en ilginç tapınağı, günümüzde Yazılıkaya diye bilinen açık hava tapınağıdır. Yazılıkaya Hattuşaş’ın 2 km kuzeydoğusunda yer alır. Bütün Hitit tanrılarını gösteren kabartmaların olduğu kayalık bir alanda bulunan Yazılıkaya’yı bütün ayrıntılarıyla görebilmek için en iyi zaman öğle saatleridir.
Yazılıkaya’daki 63 Hitit tanrı ve tanrıçasının kabartmalarının bulunduğu ve kayalardan oluşan doğal duvarlarla çevrili Büyük Galeri denen bölümü III. Hattuşili döneminde, İÖ 1275-1250 yılları arasında yapılmıştır. Büyük Galeri’nin batı duvarında tanrı, doğu duvarında tanrıça, Küçük Galeri’de kral kabartmaları vardır. Yazılıkaya açık hava tapınağının önü çeşitli dönemlerde yapılan anıtsal giriş yapılarıyla kapatılmıştır.
Hattuşaş’taki tablet, çanak çömlek, küçük heykel buluntuları Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile İstanbul, Çorum ve Boğazköy müzelerinde sergilenmektedir. 1986 yılında bulunan tunç bir tablet bugün için dünyadaki ilk madeni tablet olma özelliğindedir. Boğazköy ve Alacahöyük’ü kapsayan alan 1917’de milli park ilan edilmiştir. Hattuşaş’taki kalıntılar bize Hitit uygarlığının günümüzden yaklaşık 3.500 yıl önce ulaştığı düzeyi göstermektedir.