Mukaddes; her türlü ayıp ve noksanlıktan arındırılmış, yüce ve kutsal bilinmiş, kutsal, takdis olunmuş, mübarek, kutlu, kudsî, aziz. Mukaddesat ise mukaddes kelimesinin çoğulu olup; kutsal, mübarek, kutlu ve temiz şeyler; Allah Teâlâ ile ilgili olan ve manevî bir büyüklüğü bulunan kutsal, pak değerler demektir. Mukaddes emânetlerin anlamı da; Hz Muhammed (sav)’den, İslâm dîni ve târihi bakımından büyük önem taşıyan kişilerden kalan ve beş asırdır Topkapı Sarayı’nda saklanan eşyâ ve hâtıralar, emânât-ı mukaddese demektir. İşte mukaddes ile ilgili örnek cümleler.
– Bizim vazifemiz her şeyden mukaddestir. (Ömer Seyfettin)
– Fasih, içini çekti, mukaddes bir taş heykelden istimdat eden bir biçare tavrını aldı. (A. H. Müftüoğlu)
– Vatan sevgisi bugün her şeyden mukaddes… (Nâmık Kemal)
– Benî İsrâîl’de Mûsâ -aleyhisselâm- zamanından beri muhâfaza edilen ve içinde bir kısım mukaddes emânetlerin bulunduğu kıymetli bir sandık vardı. Sandığı ele geçiren Câlût, hakaret olsun diye onu pisliğe attı. Bu sandığa Kur’ân-ı Kerîm’de “Tâbût” denilmektedir.
– Zevcimin hukuku bence de mukaddestir. (Hüseyin R. Gürpınar)
– Topkapı müzesinde mukaddes eserlerin sergilendiği ayrı bir bölüm var.
– Yavuz Sultan Selîm Hân’ın, mukaddes emânetleri büyük bir titizlikle İstanbul’a getirip muhâfazasını üstlenmesi, Osmanlı için mânevî bir bereket olmuştur. İstanbul, bu şeref ve bereketi hâlâ muhâfaza etmektedir.
– Çadır, sen bana bir ecdat yâdigârısın; mâzînin târihini saklayan mukaddes bir tomarsın. (Refik H. Karay)
– Bayrağımız, mukaddes değerlerimizdendir.
– Osmanlı pâdişahları, devlet adamları ve diğer hayırsever zenginlerin o mübârek ve mukaddes beldelere tahsis ettikleri vakıflar sâyesinde oralarda yürütülen hizmetler, bütün ehl-i İslâm’ın takdir ve şükrânını kazanmıştır.
– Mukaddes emanetlerin İstanbul’a gelmesi yeni bir olay değil.
– Mukaddes bir görev icra ediyoruz.
– Size mukaddes emânetleri göstereceğim. (Refik H. Karay)
– Mukaddes emanet dediğin şey aslında ahlaktır.
– Ezan, bayrak ve İstiklal Marşı bizim mukaddeslerimizdir.
– Osmanlılar’da öyle yüksek bir ruh vardır ki, bu sâyede onlar, her Hak misâfirine mukaddes bir nîmet nazarıyla bakarlar.(Dr. A. Brayer)
– En mukaddes görevlerden biri de vatan için hudut nöbeti tutmaktır.
– Mukaddeslerimize dokunana dünyayı dar ederiz.
– Büyük bir yangın… Bütün bir çarşıyı mübeddel-i remad eylemiş, bütün mukaddesat ile berâber onlar da ka’r-ı nâ-yâb-ı harâbîye gömülmüştür. (Mec. Um. Bel.)
– Annelik çok mukaddes olan bir görevdir.
– İmkanları olmayıp da, mukaddes şehitlerimizi ve bir zamanlar çetin mücadeleler verilmiş milletimiz için kutsal olan bu toprakları ziyaret edemeyen tüm halkımıza onların kokusunu getiriyoruz.
– Evet, ulûmunu asrın şebâba öğretelim / Mukaddesâta fakat çokça ihtirâm edelim. (Mehmet Âkif)
– Mukaddes emanetlerin bir kısmı İstanbul’da muhafaza edilmektedir.