Bodrum, Ege Bölgesi’nde bulunan Muğla ilinin batı köşesinde bulunan bir ilçesidir. Bodrum sadece Türkiye’de değil dünyada da turizm açısından bilinen bir ilçedir. Bodrum yüzölçümü 650 km², Bodrum nüfusu 2018 yılına göre 171.850’dir.
Bodrum, doğu ve batı limanlarının birleşmesinden meydana gelen yarımada üzerinde yükselen kalesi ve iki limanın kıyılarına dizilmiş bembeyaz evleri, gümbetleri ve denize inen daracık sokakları şöhreti dünyaya yayılmış yatları, tersaneleri ile ünlü bir yöredir.
Bodrum, Rodos Şövalyelerinden kalma görkemli kalesinde Türkiye’nin ilk sualtı arkeoloji müzesi bulunan ünlü bir turizm kentidir. Bilinen en eski adı Halikarnas’tır (Halikarnassos). Halikarnas eskiçağlarda, günümüzdeki Muğla ilinin tümü ile Aydın ilinin bir bölümünü kapsayan Karya ülkesinin bir kentiydi. Bu ülkede Homeros destanlarına göre Karyalılar ve Lelegler adı ile anılan halklar yaşardı. Karyalılar 10 yıl süren Truva Savaşı’na Truvalılar’ın yanında katıldılar.
Halikarnas doğumlu ünlü tarihçi Herodot’a göre kent Dor göçmenlerince İÖ 7. yüzyılda yeniden kurulmuştur. Anadolu’yu istila eden Persler’in İÖ 546’da Karya yöresine de egemen olmaları ile Halikarnas, Persler’e bağlı yerli prensler tarafından yönetildi. Kral Mausolos zamanında Karya’nın başkenti oldu. Bir süre sonra Büyük İskender’in orduları tarafından ele geçirilerek yakılıp yıkıldı. Sırasıyla Mısır’ın, Roma’nın, Rodoslu denizcilerin, Pontos Krallığı’nın ve Bizans’ın egemenliği altında kaldıktan sonra 13. yüzyılın ikinci yarısında Menteşeoğulları Beyliği’nin egemenliğine giren Halikarnas, 15. yüzyılın başlarında Rodos Şövalyeleri’nin eline geçti. 1522’deki Rodos Seferi sırasında, Kanuni Sultan Süleyman zamanında Osmanlı topraklarına katıldı.
Bodrum’daki başlıca yapıtlar Mausolos’un anıtmezarı, Roma çağı tiyatrosu ve Bodrum Kalesi’dir. Eskiçağda Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olarak tanımlanan Mausoleion, ölen Kral Mausolos için karısı Artemisia tarafından yaptırıldı. Yüksek bir kaide üzerinde duran 36 sütunla çevrili İyon üslubunda bir çeşit tapınak bölümü; onun üstüne yapılmış 24 basamaklı bir piramit ve en tepede yer alan, mermerden yontulmuş dört atlı bir arabada Mausolos ve Artemisia’nın mermer heykellerinden oluşan bu görkemli yapıt 42 metre yüksekliğindeydi. Anıtmezar karşılığı olarak kullanılan “mozole” sözcüğü Mausoleion’dan gelir.
Mausoleion mermerden yapılma bir duvarla çevriliydi. Bu duvarın birçok bölümü son yıllarda yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Duvarın uzunluğu kuzeyde 242 metre, doğuda ise 105 metreye yakındır.
Mausoleion’un günümüzde yalnız temelleri kalmıştır. Büyük İskender’in bile yakılıp yıkılmasına izin vermediği ve yüzyıllar boyunca ayakta kalan bu görkemli yapı, zaman zaman depremlerde yıkılmış ve ortaçağda mermerleri Rodos Şövalyeleri’nce Bodrum Kalesi’nin yapımında kullanılmıştır. 18. yüzyılın ortalarında kale duvarında bulunan ve Amazonlar’la yapılan bir çarpışmayı canlandıran kabartma ile kazılar sonunda ortaya çıkarılan kabartmalar ve Mausolos ile karısı Artemisia’nın heykelleri, padişahın izniyle İngiltere’ye götürüldü. Bunlar British Museum’da sergilenmektedir. Son yıllarda yapılan kazılarda bulunan iki kabartma parça Bodrum Müzesi’ndedir.
Kentin üst kesiminden geçen karayolunun yanındaki küçük ama güzel Roma çağı tiyatrosu büyük ölçüde onarılmıştır. Rodos Şövalyeleri’nin yaptırdığı ve Anadolu’daki ortaçağdan kalma en sağlam yapılardan biri olan kalenin yüksek burçlarından denizin ve kentin benzersiz bir görünümüyle karşılaşılır.
15. yüzyılın başında yapımına başlanan kalede savunmayı güçlendirmek için değişik tarihlerde İngiliz Kulesi, Fransız Kulesi, İtalyan Kulesi, Alman Kulesi, İspanyol Kulesi adı verilen yeni kuleler yapılmıştır. Aziz Petrus adına kurulan kale iki koyun ortasında, bir zamanlar ada olan, daha sonra kara ile arası doldurulan Zephyria kayalığının üzerindedir. Kaleye Aziz Petrus’tan ötürü “Petrus’un Adası” anlamına gelen Petronium adı verilmiş; bu da zamanla değişikliğe uğrayarak Bodrum’a dönüşmüştür.
İç içe üç surdan ve beş kuleden oluşan kale Bodrum’un her yerinden görülür. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Müzede sualtı buluntularının yanı sıra Bodrum çevresinde çıkarılan toprakaltı buluntuları da yer almaktadır. Ortakent’te (Müsgebi) gün ışığına çıkarılan, İÖ 14. ve 12. yüzyıllara tarihlenen Miken çağı vazoları kalenin içindeki Gotik kilisede sergilenir. Bunlar Yunanistan’dakiler dışında en değerli Miken yapıtlarıdır. Aynı bölümde Bodrum yöresindeki Gökçebel’de (Dirmil) ortaya çıkarılan ve Anadolu’da bilinen en eski Dor yerleşmesine ait İÖ 9. ve 8. yüzyıla tarihlenen vazolar ile İÖ 9. yüzyıldan kalma ve pişmiş topraktan yapılmış bir lahit bulunmaktadır. Denizaltından çıkarılan değerli ve eşsiz yapıtların sergilendiği bölümler müzenin en ilginç yerleridir. Eskiden süngerciler ve balıkçıların ağlarına takılan amfora denen testiler, evde suları serin tutmak için kullanılır ya da satılırdı. Bodrum Kalesi’nin içinde ayrıca Sualtı Arkeoloji Müzesi yer alır. Burada Tunç Çağı’na ait bir batıktan çıkarılan tunç külçe ve avadanlıklar sergilenir.
Maviliklerin gizinden gün ışığına çıkarılan en son hazine ise 935 yıl önce battığı saptanan bir Fatımi gemisidir. Bu gemiden çok çeşitli ve değerli eşya elde edilmiştir. Bilimsel sualtı kazıları sonunda gemi de çıkarılmıştır. Bodrum Müzesi’ndeki cam eşyalar dünyadaki dört büyük cam koleksiyonundan biridir. Kalenin girişindeki top koruganı sürekli sergilerin açıldığı sanat galerisine dönüştürülmüştür. Bodrum Kalesi ve müzesi, kente tatil için gelenlerin ilgiyle gezdikleri bir tarih hâzinesidir.
Bodrum 1960 öncesine kadar küçük bir balıkçı ve süngerci limanıydı. Halikarnas Balıkçısı’nın Sabahattin Eyuboğlu ve Azra Erhat gibi sanatçı dostlarıyla düzenlediği “Mavi Yolculuk”larla Bodrum ve yöresi ünlendi ve çok ilgi çeken bir tatil kenti durumuna geldi.
Bodrum Gezilecek yerler
Antik Kentler
Antik Tiyatro: Bodrum-Turgutreis yolu üzerinde yeralmaktadır. 13.000 kişilik tiyatronun yapılan kazılardan sahne bölümü ortaya çıkarılmış ve oturma yerleri restore edilmiştir.
Kaya Mezarları:Tiyatronun daha yukarısında ve yamaçta Helenistik ve Roma devrine ait kaya mezarları bulunmaktadır.
Myndos Kapısı: Kentin batısında, Halikarnassos’un giriş kapılarından biriydi. Myndos kapısı iki anıtsal kule ile onların ardında şehre girilen kapının yer aldığı bir iç avludan oluşmaktaydı. Bu kapının kuzeyinde yer alan surlar ile kulelerin onarımının birinci aşaması 1999 yılında tamamlanmıştır.
Çıfıt Kale (Aspat): Yarımadanın güneybatısında Bağla koyuna yakın bir kayalık üzerinde kurulmuştur. Çeşitli uygarlıklara ait kalıntılar yer almaktadır.
Antik Kentler: Myndos (Gümüşlük), Termena (Akçaalan) Telmisos (Gürece), Kadıyanda (Aşağıgöl), Theangela (Etrin) Yarımada bulunan antik kentlerdir.
Stratonikeia: Yatağan – Milas karayolu üzerinde bulunan Eskihisar köyündeki harabeler Karya, Roma, Bizans devirlerine ait zengin kalıntılara ev sahipliği yapmaktadır.
Lagina: Yatağan’ın Turgut mevkisindeki Hekate tapınağına toprak yoldan (9 km.) gidilerek ulaşılır. Karia’nın önemli merkezlerinden biri olan Lagina’nın antik bronz çağından beri yerleşim olduğu, yapılan kazılardan anlaşılmaktadır.
Sedir Adeun (Kedreae): Gökova – Akyaka’dan ya da Çamlıköy’den denizyolu ile ulaşılabilen Sedir Adası, doğal ve tarihi güzellikleriyle yörenin gözde ören yerlerindendir. Apollo Tapınağı, tiyatro, antik liman ada da görülecek ilk kalıntılardır. Ünlü Kleopatra plajı da bu adadır.
Sarnıçlar: Yarımadanın hemen tamamında Osmanlılar tarafından yapılan ve bugün ‘Gümbet’ olarak tanımlanan sarnıçlar görülür. Zamanın zenginleri tarafından kendi adlarına inşa edilmişlerdir.
Kaleler
Bodrum Kalesi (Saint Petrum): M.S. 15. yy.da Rodos Şövalyeleri tarafından St. Peter adına 99 yılda inşa edilmiştir. Halikarnassos’un ilk kurulduğu noktada Zephyrion adası üzerine kurulmuştur. Kale’nin yapımı sırasında Mausolos Anıt Mezarının taşları ve rölyefleri kale duvarlarında kullanılmıştır. Osmanlılar zamanında Kale içindeki kiliseye bir minare ilave edilerek bir cami haline getirilmiştir. Ayrıca bir de küçük Türk Hamamı inşa edilmiştir. 1595’te hapishane olarak kullanılan Kale bugün müze olarak düzenlenmiştir. Yaklaşık 30.000 m²’lik alana sahip olan kalede 5 kule vardır. Bunlar Fransız, İngiliz, İtalyan, Alman kuleleri ile Yılanlı Kule’dir.
Camiler, Türbeler
Mustafa Paşa Cami: Kızılhisar’lı Mustafa Paşa, Bodrum’a tersane yaptırmak için geldiğinde bu camiyi yaptırmıştır (1723).
Tepecik Cami: Mustafa Paşanın kahyası Hamam Ağa tarafından yaptırılmıştır.
Adliye Cami: II. Abdulhamit’in gönderdiği ve halktan toplanan paralarla 1901 yılında yapılmıştır.
Şaldırşah Horasani Türbesi, Kubbeli Türbesi, Mustafa Paşa ve Kaptan-ı Derya Cafer Paşanın mezarlarının bulunduğunu Mustafa Paşa Türbesi, Koyunbaba Türbesi görülmeye değer yerlerdir.
MAVİ YOLCULUK
Bodrum’dan güneydoğuya doğru uzanan Gökova Körfezi, Halikarnas Balıkçısı ve Azra Erhat’ın keşfettiği bir deniz yolculuğu olarak, onların bu adı vermelerinden beri ‘Mavi Yolculuk’ diye anılır.
Bodrum’dan demir alan tekneler Gökova’ya doğru ilerlerken mavi ile yeşilinin ahengini berrak suların altındaki güzellikleri keşfederler. Bodrum’da yüzlerce yıldır süren tekne yapımı ve denizcilik turizm talebiyle artmış, yat turizmi Bodrum için en önemli gelir kaynağı olmuştur. Karaada, Kargacık Bükü, Pabuç Burnu, Kargı Adası, Alakışla ve Çökertme Mavi Yolculuk’ta görülen ilk yerlerdir. Küçük Çatı, Büyük Çatı, Yedi Adalar, Longöz, Değirmen Bükü, Karacasöğüt gibi denizi berrak ve ağaçlıklı koylar Mavi Yolculuğun önemli duraklarıdır. Doğal güzelliklerin yanı sıra Sedir Adası, Keramos Antik Kenti, Yedi Adalar gibi tarihsel mekanlarda ziyaret edilmektedir. Gruplar oluşturularak yapılan bu yolculuğa 7-10 gün ayırmak gerekmektedir.
Plajlar
Güvercinlik : Bodrum’a 25 km. uzaklıkta, yeşil ve mavinin iç içe geçtiği harika güzelliğe sahip bir koydur. Güvercinlik bu doğal ve doyumsuz güzelliği yanında, karşısında bulunan Salih Adası ile de ilgi çekmektedir.
Torba : Bodrum’a 5 km. uzaklıkta sakin bir köydür. Çam ve zeytin ağaçlarının yeşilliği ile pırıl pırıl bir denizin kaynaştığı şirin ve hareketli bir koy olan Torba’dan Didim, Milet ve Priene’ye tekne turları yapılmaktadır.
Gölköy : Bodrum’un 13 km. kuzeyinde bulunan Gölköy, çam, mandalina ve palmiye ağaçlarının serin bir denizle birleştiği doğa harikası yörelerimizden biridir.
Gündoğan : İnsan elinin az değdiği, güzelliğini en doğal biçimiyle hala korumakta olan Gündoğan Koyu, Bodrum’a 18 km. uzaklıkta olup mandalina bahçeleri ile ünlüdür.
Yalıkavak : Bodrum’a 18 km. uzaklıkta bulunan köy, yarımadanın kuzeybatısındadır. Yel değirmenleri, denizi, balığı ve narenciyesi ile ünlü olan Yalıkavak’ın bir diğer özelliği de en ünlü süngercilerin buradan çıkmasıdır.
Gümüşlük :Yarımadanın en eski yerleşim birimlerinden biridir. Bölgede Tavşan Adasını karaya bağlayan eski limanın kalıntılarını yer yer görebilmek mümkündür. Berrak denizi ve balığı ile ünlü olan Gümüşlük ayrıca flora yapısının zenginliği ile de dikkat çekicidir.
Kadıkalesi : Berrak bir deniz ve narenciye bahçeleri ile çevrili olan Kadıkalesi, Bodrum’a 23 km. uzaklıkta olup adını Helenistik dönem mimarisinin örneklerinden olan kale kalıntısından almıştır.
Turgutreis : Adını ünlü Türk denizcisi Amiral Turgut Reis’ten alan kasaba Bodrum’dan sonra yarımadanın en kalabalık yerleşim merkezidir. Gün batımının en güzel izlendiği yerlerden biri olan Turgut Reis mandalina bahçeleri ile ünlüdür.
Akyarlar : Nefis bir kumsala ve pırıl pırıl bir denize sahip olan koy, Bodrum’a 13 km. uzaklıktadır. Antik adı Arhialla olan Akyarlar, sörf için son derece uygun koşullara sahip olması ile dikkat çekici olmaktadır.
Bağla : Yarımadanın en güzel koy ve plajlarından birine sahip olan Bağla, kamp yapmaya oldukça elverişli olup Bodrum’a 14 km. uzaklıktadır.
Aspat : Yöresel türkülerde adı geçen Aspat’ın eski adı Aspartos’tur. Bağla’dan sonra deniz kıyısında yükselen bölgede, Klasik Çağ’dan günümüze dek gelen çeşitli uygarlıkların kalıntıları görülebilmektedir.
Ortakent : Mandalina bahçeleri ve ılık denizi ile ünlü olan Ortakent Bodrum’a 14 km. uzaklıkta olup Bodrum’daki köy yaşamını gözlemlemek için en uygun noktalardan biridir.
Bitez : Bodrum’a 10 km. uzaklıkta bulunan Bitez, köyle deniz arasındaki araziyi kaplayan mandalina bahçeleri ile maviyle yeşilin birleştiği en güzel köşelerden biridir.
Karaada : Bodrum’a yaklaşık 6 km. mesafede bulunan Karaada, şifalı sıcak suyu ile ünlüdür. Doğal bir mağaradan çıkan bu suyun ve mağaradaki çamurun çeşitli rahatsızlıklar üzerinde etkisi olduğu söylenmektedir.
Ada Boğazı (Akvaryum) : Suyun berraklığı nedeniyle Akvaryum adıyla adlandırılmaktadır. İç adanın açıklarında 30 m’ye kadar derinliği olan deniz tabanı çıplak gözle görülebilmektedir.