Aşağı yukarı; tam değil ama tama yakın, hemen hemen, yaklaşık olarak demektir. Ayrıca aşağı yukarı, ir baştan bir başa anlamına da gelmektedir. İşte aşağı yukarı ile ilgili gerçek ve mecaz anlamının kullanıldığı örnek cümleler.
– Gideli, aşağı yukarı on beş gün oldu.
– Bu heykeli açmak için aşağı yukarı bir seneden beri münasip bir fırsat kollanıyordu. (Reşat Nuri Güntekin)
– Sattığı evin parası ona aşağı yukarı iki yıl yeter.
– Aşağı yukarı katlanabileceğimin hepsi bu kadar.
– Madenden silindir biçiminde bir gövdesi, bunun içinde de aşağı-yukarı hareket edebilen ortası delik bir pistonu vardır.
– Çok ulusta aşağı yukarı böyledir bu. (N. Uygur)
– Karanfil ikiçeneklilerden, karanfil bitkisinin birçok türlerini içinde toplayan, 80 takımı, aşağı yukarı 2.000 türü olan bir bitki familyasıdır.
– O, tepelerde aşağı yukarı yürürken nefes nefese idi.
– Afganistan – Pakistan sınırı üzerinde yükselen, aşağı-yukarı 278 km. uzunlukta bir dağ sırasıdır.
– Onlar tuşları aşağı yukarı hareket ettirdiler.
– Çünkü radyo programını dinlemek için, frekansı aşağı yukarı kayan vericiyi yakalayıp peşinden gitmek üzere alıcının akort düğmesini çevirmek gerekir.
– Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
– Aşağı yukarı yarım kiloluk paketler halinde malımızı piyasada satmaya başlayacağız.
– Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar?
– Maçın sonucu ile ilgili olarak aşağı yukarı bir tahminde bulunabilirim ama asla kumar, bahis oynamam.
– Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
– Mısır ve Sudan pamuğunun ince lifleri aşağı yukarı 38 mm uzunluğundadır.
– Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük.
– Eve geldiğimde saat aşağı yukarı sekizdi.
– Sınavdan aşağı yukarı geçecek kadar not alırım.
– Adamın yanında aşağı yukarı altı yaşında bir kız çocuğu vardı.
– Aşağı yukarı toplantı saatine yetişiriz diye düşünüyorum.
– Aşağı yukarı altı ayda bu proje biter.
– Aşağı yukarı hesaplarımız tuttuğu için sıkıntı yaşamayız.
– Nişanlandılar; aşağı yukarı iki yılda evlenmeyi düşünüyorlar.
– Her gün aşağı yukarı otuz sayfa kitap okuyor.
– Sınıf çok kalabalık değildi; aşağı yukarı yirmi kişi vardı.
– Biz karavanla tatile çıkıyoruz; aşağı yukarı bir ayda geri döneriz.
– Yeni yazıldığım okulda evden aşağı yukarı üç kilometre uzakta.
– Aşağı yukarı hesaplarımız tuttuğu için sıkıntı yaşamayız.
– O işten alacağın maaş aşağı yukarı asgari ücret kadar olacaktır.
– Aşağı yukarı toplantı saatine yetişiriz diye düşünüyorum.